Yapay zekâ (YZ) sistemleri, artık sadece veri analizi yapmıyor; kredi kararları veriyor, hastalık teşhisi koyuyor ve otonom araçlarla karmaşık trafik kararları alıyor. YZ’nin otonomluğu arttıkça, kritik bir soru hukukun kalbine oturuyor: Eğer bir algoritma hata yapar, zarar verir, hatta “suç” işlerse, kim sorumlu tutulacak?
Geleneksel hukuk, suç ve sorumluluğu yalnızca gerçek (insan) veya tüzel (şirket) kişilere yükleyebilir. Ancak, kendi kendine öğrenen (self-learning) bir Yapay Genel Zekâ’nın (AGI) neden olduğu bir kazada, suçu programcıya, kullanıcıya, üreticiye mi yoksa algoritmanın kendisine mi atfedeceğiz? “Algoritmaların yargılandığı bir gelecek” senaryosu, bilim kurgu olmaktan çıkıp, hukuk felsefesinin en acil sorunu haline geliyor.
Günümüzde YZ’nin sebep olduğu zararlarda (örneğin, otonom bir aracın kaza yapması), hukuk sistemi genellikle sorumluluğu YZ’yi bir “araç” olarak gören şu üç aktöre dağıtmaya çalışır:
Ancak bu geleneksel yaklaşım, özellikle AGI seviyesine ulaşan, öğrenerek kararlarının nedenlerini ‘siyah kutu’ haline getiren sistemler için yetersiz kalmaktadır.
Modern yapay zekâ, özellikle Derin Öğrenme (Deep Learning) modelleri, kararlarını nasıl verdiğini programcıların bile tam olarak açıklayamadığı karmaşık yapılar kullanır. Buna Siyah Kutu Sorunu denir.
Hukukta adalet, şeffaflık ve hesap verebilirlik gerektirir. Bir yargıcın veya jürinin, bir ölümcül kaza anında otonom bir aracın hangi nöral ağ bağlantılarıyla hızlanma kararı aldığını anlaması pratik olarak imkansızdır. Eğer karar alma süreci açıklanamıyorsa, sorumluluğu adil bir şekilde dağıtmak ve algoritmik adaleti sağlamak mümkün olmaz.
Algoritmik sorumluluk çıkmazını aşmak için, bazı hukukçular ve fütüristler, YZ’ye hukuki kişilik tanınmasını önermektedir. Bu, YZ’nin haklara ve yükümlülüklere sahip olabilen yeni bir varlık kategorisi oluşturması anlamına gelir.
Algoritmaların yargılandığı bir gelecek, doğrudan makineleri hapse atmak anlamına gelmese de, algoritmik davranışları düzenleyen ve denetleyen özel bir “Robo-Hukuk” alanını gerektirecektir.
YZ’nin hukuku, aslında YZ’yi yargılamaktan çok, insanların kendi sorumluluklarını yeniden tanımlamasıyla ilgilidir. Algoritmalar ne kadar otonom olursa olsun, eninde sonunda onlar birer araçtır. Ancak bu araçlar kendi kendilerini yeniden programlayabildikleri için, hukuk sisteminin onlara karşı kör kalması kabul edilemez.
Gelecekte algoritmalar yargılansa bile, bu yargılamanın nihai amacı, YZ’nin arkasındaki insan veya kurumların şeffaflık, hesap verebilirlik ve etik sorumluluk ilkelerine uygun davranmasını sağlamak olacaktır. YZ’nin hukuku, teknolojik gücün etik ve insani değerler ışığında dizginlenmesi çabasının bir yansımasıdır.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Merhaba! Ben Nanokar AI asistaniyim. Size nasil yardimci olabilirim?
Yazar hakkında