Elektronik dünyası, her zaman daha hızlı, daha küçük ve daha verimli malzemelerin peşindedir. Onlarca yıldır bu arayışın merkezinde silikon ve bakır yer aldı. Ancak fiziksel sınırlarına yaklaştığımız bu günlerde, bilim insanları gözlerini karbonun bir başka mucizevi formu olan Karbon Nanotüplere (Carbon Nanotubes – CNTs) çevirmiş durumda.
Grafenin “silindirik kardeşi” olarak da tanımlanabilecek olan bu atomik yapılar, bilinen fizik kurallarını zorlayan, olağanüstü elektriksel özellikler sergiliyor. Peki, bir grafen tabakasının rulo haline getirilmesiyle oluşan bu nanotüpler, neden geleceğin elektroniği için bu kadar büyük bir vaat taşıyor?
Bir karbon nanotüpü hayal etmenin en kolay yolu, tek katmanlı bir grafen tabakasını alıp kusursuz bir silindir şeklinde yuvarlamaktır. Bu silindirlerin çapı birkaç nanometre (metrenin milyarda biri) kadar küçük olabilirken, uzunlukları mikronları, hatta santimetreleri bulabilir. İki ana türü vardır:
Bu basit yapı, CNT’lere akıllara durgunluk veren elektriksel yetenekler kazandırır.
Karbon nanotüplerin iletkenliği, bildiğimiz bakır gibi metallerden çok farklı ve çok daha üstündür. Bu üstünlüğün arkasında iki temel kuantum mekaniksel olgu yatar:
Geleneksel bir bakır telde, elektronlar ileri doğru hareket ederken sürekli olarak metalin atomlarına çarparak saçılırlar. Bu çarpışmalar, direnç olarak bildiğimiz şeyi yaratır ve ısı olarak enerji kaybına neden olur.
Ancak kusursuz bir karbon nanotüpte, elektronlar belirli bir mesafe boyunca “balistik” olarak hareket edebilir. Bu, elektronların adeta boşlukta ilerleyen bir mermi gibi, herhangi bir atoma çarpmadan veya saçılmadan, neredeyse sıfır dirençle yol aldığı anlamına gelir. Bu durum, pratikte sıfır enerji kaybı ve sıfır ısı üretimi demektir. Bu özellik, çipler gibi ısının büyük bir sorun olduğu yerlerde devrim yaratma potansiyeline sahiptir.
CNT’lerin belki de en şaşırtıcı özelliği budur. Bir grafen tabakasını nasıl bir açıyla yuvarladığınız (“kiralite” veya kiral vektör), ortaya çıkan nanotüpün elektriksel özelliğini temelden belirler.
Bunu daha iyi anlamak için altıgen desenli bir kağıt parçasını rulo yaptığınızı düşünün. Kağıdı düz bir şekilde yuvarlarsanız, birleşim yerindeki desen farklı olur; hafif bir açıyla yuvarlarsanız desen tamamen değişir. İşte bu “yuvarlama açısı”, nanotüpün ya mükemmel bir metal (bakırdan bile daha iyi bir iletken) ya da yüksek kaliteli bir yarı iletken (silikon gibi) olmasını sağlar.
Bu, aynı temel malzemeden, sadece geometrisini değiştirerek hem dünyanın en iyi tellerini hem de en iyi transistörlerini yapabileceğimiz anlamına gelir.
Bu olağanüstü özellikler, CNT’leri birçok teknolojik alanda vazgeçilmez kılmaktadır:
Bu parlak geleceğe rağmen, CNT’lerin yaygın kullanımının önünde önemli engeller bulunmaktadır:
Karbon nanotüpler, sadece “çok iyi iletkenler” değildir; onlar, özelliklerinin basit bir yuvarlama açısıyla belirlendiği kuantum mekaniksel harikalardır. Balistik iletim yetenekleri ve ayarlanabilir elektronik yapıları, onlara geleneksel malzemelerin asla ulaşamayacağı bir potansiyel sunar. Üretim zorlukları aşıldıkça, karbon nanotüplerin, işlemcilerin içindeki en küçük kablolardan en gelişmiş transistörlere kadar elektroniğin her alanını yeniden şekillendireceği ve teknolojide yeni bir çağ başlatacağı kesindir.
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
| P | S | Ç | P | C | C | P |
|---|---|---|---|---|---|---|
| « Kas | ||||||
| 1 | 2 | 3 | 4 | 5 | 6 | 7 |
| 8 | 9 | 10 | 11 | 12 | 13 | 14 |
| 15 | 16 | 17 | 18 | 19 | 20 | 21 |
| 22 | 23 | 24 | 25 | 26 | 27 | 28 |
| 29 | 30 | 31 | ||||
Merhaba! Ben Nanokar AI asistaniyim. Size nasil yardimci olabilirim?
Yazar hakkında