Category Archive Blog

Antibakteriyel Testler

ANTİMİKROBİYAL AKTİVİTENİN ARAŞTIRILMASI
Laboratuvarlarımız tarafından metal, plastik, cam gibi çeşitli yüzeylerin, kaplanmış veya kaplanmamış, farklı geometrik şekillerdeki her çeşit malzemenin(örneğin klozet, lavobo, zemin döşemesi, çorap gibi tekstil malzemeleri, anahtar…vs) ve dezenfektan gibi sıvı haldeki malzemelerin anti-bakteriyel etkileri araştırılıp, incelenmektedir.
Bu amaçla kullanılan bakterilerden bazıları aşağıda gösterilmiştir.

Bakteriler
Acinetobacterbaumannii
Klebsiellapneumoniae
Escherichiacoli
Staphylococcusaureus
Enterococcusfaecalis
Aspergillusbrasiliensis
Bacilluscereus
Citrobacterfreundii
Pseudomonasaeruginosa
Enterobactersakazakii
 
Kullanılan test yöntemleri 

Disk Difüzyon Yöntemi: 
CLSI(ClinicalandLaboratoryStandardsInstitute)’nin bakterilerin antibiyotiklere duyarlılıklarını test etmek amacı ile önerdiği standart disk difüzyon metodu analiz numuneleri için uyarlanmaktadır. Bu metoda göre, altı mm çapındaki steril standart boş disklere analiz numunesi emdirilerek, bakteri yayılmış besiyerlerine diskler teker teker yerleştirilmektedir. Başka birpetri kutusuna sterilite kontrolü için boş disk te yerleştirilir ve inkübeedilir. Süre sonunda disklerin çevresinde üreme olmayan alan mm olarak ölçülerek kontrol grubu ile karşılaştırılır.
Sıvı Mikrodilüsyon Yöntemi (MIC saptanması):Analiz numunelerinin MIC değerlerinin belirlenebilmesi için CLSI tarafından önerilen sıvı mikrodilüsyon yöntemi uygulanmaktadır. “MIC” bakteriyel büyümenin inhibe edildiği en düşük konsantrasyon olarak tanımlanmaktadır.
Minimum Bakterisidal Konsantrasyon (MBC):Analiz numunelerinin MBC değerlerinin belirlenebilmesi için CLSI tarafından önerilen MBC test prosedürü uygulanmaktadır. Konvansiyonel sıvı mikrodilüsyon MIC duyarlılık testi değerlendirildikten sonra, MIC’e eşit ve MIC’ten büyük analiz numunesi içeren örnekler ile mikroorganizmaların bulunduğu solüsyonlardan agar plağına ekilerek subkültür yapılmaktadır. İnkübasyon süresinin sonunda bakteri inokulümünün % 99.9’unu inhibe eden en düşük analiz numunesi konsantrasyonu MBC değeri olarak tanımlanacaktır.
Ayrıca çeşitli ürün grupları için farklı standart analiz yöntemleri de kullanılmaktadır. Bu standartlardan bazıları aşağıda bulunmaktadır;
• JIS Z 2801
Antimicrobialproducts-Test forantimicrobialactivityandefficacy

• ASTM E3031-15
Standard Test MethodforDetermination of Antibacterial Activity on CeramicSurfaces

• AATCC 100
AntibacterialFinishes on TextileMaterials

• ASTM E2149-01 ve ASTM E2149-10
DeterminingtheAntimicrobial Activity of ImmobilizedAntimicrobialAgents Under DynamicContactConditions

• ASTM E 2180-01
Determiningthe Activity of IncorporatedAntimicrobial Agent(s) InPolymericorHydrophobicMaterials

• TS EN 13727
Chemicaldisinfectantsandantiseptics — Quantitativesuspension test fortheevaluation of bactericidalactivity of chemicaldisinfectantsforinstrumentsused in themedicalarea

• TS EN 1276
Chemicaldisinfectantsandantiseptics — Quantitativesuspension test fortheevaluation of bactericidalactivity of chemicaldisinfectantsandantisepticsused in food, industrial, domesticandinstitutionalareas

• TS EN1656
Chemicaldisinfectantsandantiseptics — Quantitativesuspension test fortheevaluation of bactericidalactivity of chemicaldisinfectantsandantisepticsused in theveterinaryarea

• TS EN1657
Chemicaldisinfectantsandantiseptics — Quantitativesuspension test fortheevaluation of fungicidaloryeasticidalactivity of chemicaldisinfectantsandantisepticsused in theveterinaryarea

• TS ISO 22196
Plastics — Measurement of antibacterialactivity on plasticssurfaces

Bu yöntemlerin yanında katı besi ortamında koloni oluşturan bakteri birimi sayma yöntemlerine dayanan ve her çeşit (plastik, metal, cam…) yüzeydeki bakteriyel yük analizleri kontrol grubu ile karşılaştırılmalı olarak gerçekleştirilmektedir.

Asit – Baz Testi

Test numuneleri ve test aparatları, derişimi ayarlanmış HCl / NaOH çözeltisi ile 65 derecede 30 dakika termal dengenin sağlanması için Heraus marka etüvde bekletilmektedir. Daha sonra asit/baz çözeltisi test örneğinin farklı bölgelerine uygulanarak 5 dakika 65 derecede bekletilir ve ardından örnek yüzeyi su ile temizlenir. Böylece bir çevrim tamamlanmış olur. Toplamda beş çevrim yapılmaktadır.

Biyosidal Ürün Danışmanlığı

BİYOSİDAL ÜRÜN NEDİR?

Biyosidal Ürünler; Bir veya birden fazla aktif madde içeren, kullanıma hazır halde satışa sunulmuş, kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan, zararsız kılan, yok eden aktif madde ve preparatlardır.

Biyosidal Ürünler; 31.12.2009 Tarih ve 27449 Sayılı 4. mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “Biyosidal Ürünler Yönetmeliği” ve bu yönetmelikte 21.12.2011 Tarih ve 28149 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Biyosidal Ürünler Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” çerçevesinde izinlendirilir.

BİYOSİDAL DANIŞMANLIĞI

Biyosidal Danışmanlığı / Biyosidal Danışmanlık/Biyosidal Ürün Ruhsatı

Biyosidal Ürünler; Bir veya birden fazla aktif madde içeren, kullanıma hazır halde satışa sunulmuş, kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan, zararsız kılan, yok eden aktif madde ve preparatlardır.

31.12.2009 tarihinde 27449 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 21.12.2011 tarihinde 28149 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelikle değişliğe uğrayan “Biyosidal Ürünler Yönetmeliği” kapsamında üretici, ithalatçı veya dağıtıcıların biyosidal ürünleri piyasaya arz edebilmeleri için yönetmelik usullerine göre ürünlerini Ruhsatlandırmaları, etiketlerini hazırlamaları ve onaylatmaları gerekmektedir.

NİÇİN DEZENFEKTANLARA İHTİYAÇ DUYULUR?

Temizlik aşamasından sonra ortamda varlığını sürdürmeye devam edebilecek mikroorganizmaların tümünün öldürülmesi yada zararlı etkeni yapmayacak en düşük düzeye indirilmek istenmesi dezenfektan ihtiyacını ortaya çıkarır.

Temizlik alanında bulundukları yerlerden alınan ve serbest hale geçirilen mikroorganizmaların bir kısmı, suyla birlikte daha geniş bir yüzeye yayılma olanağı bulabilmekte ve bu yeni ortamda üreyerek bir sonraki üretimde olumsuz etkiler oluşturabilmektedir.

Bunların yanı sıra kişisel hijyenin sağlanması, kamuya hizmet veren gıda işletmeleri, hastane, otel, okul gibi alanların yanı sıra veterinerlik alanları, koruyuculara ihtiyaç duyulan bir çok sanayi alanı ve haşere ile mücadelenin gerektiği tarım gibi alanlarda dezenfektan kullanımı gerekmektedir.

Yıllık hacmi 250 milyon TL’ye ulaşan sıvı sabun ve yıllık hacmi 170 milyon TL’yi bulan ıslak mendilden yüzde 10’a yakın pay alan Biyosidal Ürünler ve bunların yanı sıra diğer dezenfektan, insektisit, haşere ilaçları, koruyuculardan oluşan ciddi bir pazar payına sahiptir.

Bu Biyosidal Ürünler 4 ana grup altında sınıflandırılmıştır. Bunlar;

  1. Dezenfektanlar ve genel Biyosidal Ürünler
  1. Koruyucular
  1. Haşere Kontrolü İçin Kullanılan Biyosidal Ürünler
  1. Diğer Biyosidal Ürünler

Ve bu 4 grubun altında da 23 ayrı Ürün Tipi belirlenmiştir.

Bu ürün tiplerinden bir yada bir kaçı için Ruhsat almak isteyen firmaların Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu nezdinde yürütülen Ruhsat Başvuru sürecini izlemesi gerekmektedir.

Biyosidal ürünlerin insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığı taşıdığı risklerin bertarafı, güvenli kullanım, güvenli depolama, yangın kontrolü gibi hususlar açısından tüketicilerin tam bilgi ile donatılmasını sağlamak maksadıyla Sağlık Bakanlığı titiz bir inceleme evresinden sonra izin ve ruhsat vermektedir.

Nanokar olarak konusunda uzman kadromuzla Biyosidal Ürün Ruhsatı almak isteyen firmalara tüm aşamalarda verdiğimiz Danışmanlık Hizmetimiz ile uzun ve masraflı olan bu sürecin mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasını sağlamaktayız.

BİYOSİDAL ÜRÜN RUHSATI NEREDEN ALINIR?

Biyosidal Ürün Ruhsatı Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire  Başkanlığına yapılan müracat neticesinde alınır. Ruhsat temin süresi yönetmelikte 1 yıl olarak düzenlenmiş olup NANOKAR Uzmanları ile bu süre çok daha kısalacaktır.

Biyosidal Danışmanlığı

Biyosidal Danışmanlığı / Biyosidal Danışmanlık/Biyosidal Ürün Ruhsatı

Biyosidal Ürünler; Bir veya birden fazla aktif madde içeren, kullanıma hazır halde satışa sunulmuş, kimyasal veya biyolojik açıdan herhangi bir zararlı organizma üzerinde kontrol edici etki gösteren veya hareketini kısıtlayan, zararsız kılan, yok eden aktif madde ve preparatlardır.

31.12.2009 tarihinde 27449 (4.Mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan ve 21.12.2011 tarihinde 28149 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan yönetmelikle değişliğe uğrayan “Biyosidal Ürünler Yönetmeliği” kapsamında üretici, ithalatçı veya dağıtıcıların biyosidal ürünleri piyasaya arz edebilmeleri için yönetmelik usullerine göre ürünlerini Ruhsatlandırmaları, etiketlerini hazırlamaları ve onaylatmaları gerekmektedir.

Bu Biyosidal Ürünler 4 ana grup altında sınıflandırılmıştır. Bunlar;

  1. Dezenfektanlar ve genel Biyosidal Ürünler
  1. Koruyucular
  1. Haşere Kontrolü İçin Kullanılan Biyosidal Ürünler
  1. Diğer Biyosidal Ürünler

Ve bu 4 grubun altında da 23 ayrı Ürün Tipi belirlenmiştir.

Bu ürün tiplerinden bir yada bir kaçı için Ruhsat almak isteyen firmaların Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu nezdinde yürütülen Ruhsat Başvuru sürecini izlemesi gerekmektedir.

Biyosidal ürünlerin insan, hayvan ve çevre sağlığı açısından herhangi bir risk taşıyıp taşımadığı taşıdığı risklerin bertarafı, güvenli kullanım, güvenli depolama, yangın kontrolü gibi hususlar açısından tüketicilerin tam bilgi ile donatılmasını sağlamak maksadıyla Sağlık Bakanlığı titiz bir inceleme evresinden sonra izin ve ruhsat vermektedir.

BİYOSİDAL ÜRÜN RUHSATI NEREDEN ALINIR?

Biyosidal Ürün Ruhsatı Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Çevre Sağlığı Daire  Başkanlığına yapılan müracat neticesinde alınır.

BİYOSİDAL ÜRÜN  RUHSATI NASIL ALINIR?

Piyasaya arz edilecek Biyosidal Ürünlerin mutlaka Sağlık Bakanlığınca Ruhsatlandırılmış olması gerekmektedir. Aksi halde  yönetmelik çerçevesinde gerekli izinleri almadan faaliyet yürütenler yada aldıkları izin belgesi kaybolan/tahrip olan yada çeşitli sebeplerle geçerliliğini  kaybettiği halde süresi içerisinde müracaatlarını yaparak izin belgesi üzerinde gerekli düzeltmeyi yapmayanların işyerleri kapatılarak faaliyetleri durdurulur. Aynı zamanda sorumlular hakkında yasal işlem yapılır, para cezası gibi çeşitli müeyyideler uygulanır.

Bu Alanda Verilen Hizmetlerimiz;

  • Ruhsat/Tescil başvurusu için gerekli bilgilerin derlenmesi
  • Genel Danışmalık
  • Ürün Güvenlik Bilgi Formlarının (MSDS) sertifikalı personellerce hazırlanması
  • Yönetmeliğe uygun etiket hazırlanması ve ön başvuru yapılması
  • Yetkilendirilmiş Laboratuarlarda ki Analiz İşlemlerinin Takibi
  • Teknik Dosyanın hazırlanıp Sağlık Bakanlığı’na sunulması
  • Etkili takip ve sonuçlandırma
  • Biosidal Analiz Hizmeleri
  • Mikrobiyolojik Analizler
  • Kimyasal Analizler
  • Anibakeriyel Boya Analizi
  • Anibakeriyel Parke Analizi
  • Anibakeriyel Seramik Analizi
  • Anibakeriyel Dezenfektanlar

Titanyum dioksit içerikli ürün geliştirme

Tiyanyum dioksit (TiO2) maddesi malzeme üzerine birçok alanda örneğin, boya, hava kirliliği, süperkapasitör, biyosensör ve korozyon gibi çok olumlu etkiler sağlar.

Titanyum dioksit (TiO2) maddesi boyaya aşağıdaki özellikleri kazandırır.

1) Koku giderme

2) Buğulanmayı engelleme

3) Foto-kataliz özelliği nedeni ile kendi kendini temizleme özelliği

4) Çevre dostu (daha az su ve deterjan kullanımı)

TiO2 beyaz ve inorganik bir pigmenttir. Beyaz olmasından dolayı kapatıcı, beyazlaştırıcı, ışığı yansıtıcı özellikler taşır. TiO2 içeren nano-malzemelerde kaplanmış maddeler güneş ışığına karşı direnç ve mikropları barındırmama gibi özellikler gösterir. Ayrıca UV ışınlardan da koruma sağlar.

TiO2 boyanın optik özelliklerini iyileştirir. UV ışınları ile foto-katalizör olarak çalışılarak organik ve inorganik kirlilikleri parçalar, yanma dayanımını arttırır, foto-voltaik hücrelerde UV ışınları ile birlikte iletken hale gelerek, enerji üretilmesini sağlar. En iyi foto-katalizörlerden biri TiO2’dir.

Bu yüzden boyalarda foto-katalitik kaplama da TiO2 nano-malzemesi kullanılır. Yani UV ışınlardan koruyan bir kaplama olarak, foto-katalitik kaplamayı açıklayabiliriz. Aynı zamanda, TiO2 katkı maddesi boyalara katıldığında boyalara yanmazlık özelliği de kazandırmaktadır.

Hava kirliliği uygulamalarında yapılan nano-teknoloji çalışmalarında, genellikle TiO2 ve SiO2 nano-malzemeler kullanılır. Yapılan çalışmalarda Pt/SiO2 ve Pt/TiO2 ortamda kurşunun büyük kısmını, NO’in ise %20-25 oranında ortamdan azaltmıştır.

Grubumuzda yaklaşık 3 yıldır fonksiyonel monomer sentezi, bu organik moleküllerin elektropolimerizasyonları ve karbon nanotüp, fulleren, altın, gümüş veya TiO2 gibi nanopartiküllerle kompozit malzeme yapımı ve bunların süper-kapasitör elektrot malzemesi, korozyon önleyici performansları veya biyosensör gibi alanlarda uygulamaları yapılmaktadır.

In-situ polimerizasyonla sentezlenmiş nano-TiO2 partiküller ile polianilinden hazırlanan kaplamalar polianiline göre daha üstün korozyon direnç gösterir. Ağırlıkça % 4.18 TiO2 içeren polianilin korozyon direnci bakımından polianilinden 100 kattan daha fazla koruma etkinliği gösterir.

Literatürde, PANI/TiO2-SiO2 kompozitleri PANI/TiO2 veya PANI/SiO2’e göre daha yüksek iletkenlik gösterirler. Polianilin/TiO2/SiO2 nanokompozitleri kimyasal oksitlenme polimerizasyon yaklaşımıyla TiO2-SiO2 hibrid malzemelerinden sentezlenir. TiO2’nin foto-katalitik degradasyon etkinliğini

arttırmaya yönelik birçok çalışma metal, ametaller ve uy işlemleri ile gerçekleştirilebilmektedir. Bunun yanı sıra, Koh ve arkadaşları tarafından polianilin nanokompozitin hekzanoik asit ile doplanması in-situ kimyasal polimerizasyonu elde edilmiştir.

PEDOT/TiO2 nanokompozit filmi kloroform-asetonitril çift çözücü kullanımı ile 2 anyonik ve

katyonik sürfaktant bulundurması ile (sodyum dodesilbenzen sülfonat (SDBS) ve tetradesiltrimetil

amonyumbromit kullanımı ile çalışılmıştır. Polianilin / TiO2 nanokompoziti alfa-dekstros kullanımı ve

surfaktant olarak amonyum persülfat yükseltgeyicisi ile elde edilmiştir. Sonuçlar gösteriyor ki, LPG

için maksimum sensing cevabı %90 ağırlıkça %30 PANI/TiO2 nanokompozitinde 400 ppm de halbuki

benzen ve toluen siklohekzan sensing cevabı için farklı ağırlıkça yüzdeler için %30 civarında < =%20

dir. Polianilin ve polipirol fosfomobilik asit (PMA) ve TiO2 doplaması ile nanoboyutta platinyum

ağırlıkça %5 için hibrit nanokompozitlerde çalışılmıştır. Tersinir redoks geçişleri 0.5 M H2SO4 içinde

elde edilmiştir. PANI/TiO2 nanokompozit filmleri anilinin in-situ enzimatik polimerizasyonu ile

sulfonlanmış polistiren ve TiO2 ortamında elde edimiştir. İki farklı morfolojideki polipirol aluminyum

yaprakçık kompozitleri, PPy/Al kompozit ve tel PPy/Al yaprakçık kompozitleri kimyasal oksidatif

polimerizasyon ile sentezlenmiştir. Tel PPy/Al yaprakçık kompozit filmi küresel PPy/Al yaprakçık

kompozit filminden daha iyi anti-korozyon performans sergiler. AA 2024-T3 substrata büyük defectler

halinde koruma sağlar.

Literatürde, Poli[2-metoksi-5-[20-etilendioksi]-p-fenilenvinilen], [6,6]-fenil-C61-butrik asit

metil esteri ve titanyum dioksit nanopartikülü (n-tipi) indiyum kalay oksit substratı üzerine spin

kaplama fiziksel metodu ile kaplanmıştır. Boya sentezlenmiş solar hücreler için TiO2 elektrodu

üretmek için screen-printing pasta kimyasal tekniği ticari P-25 tozundan elde edilmiştir. Diğer bir

çalışmada, 316LN paslanmaz çeliği üzerine PANI/TiO2 nano-kompoziti korozyon önleme çalışması

ağırlıkça oran 0.05 için PANI ve PANI/TiO2 kaplamasından korozyon önleme etkinliğinin daha iyi

olduğu bulunmuştur. Polianilin / TiO2 hibriti elektrikçe iletken pamuk üzerine kaplanmıştır. Elektrik

iletkenliği elektrokimyasal empedans spektroskopisi (EES) kullanımı ile incelenmiştir. TiO2 oranının

10-4 ten 10-2 S/cm değişimine bağlı olarak iletkenlik değeri değişir. Karbon nanotube (KNT), grafen

veya iletken polimer ile uygun silikon waferlar solar hücre uygulamalarına olanak sağlamaktadır. Çok

duvarlı karbon nanotüp (ÇDKNT) TiO2 partikülleri ile Ni üzerine kimyasal buhar biriktirme tekniği

kullanılarak elde edilmiştir. Elektrokimyasal metotlar 0.1 M tetrabutilamonyum perklorat ve asetonitril

çözeltisi içinde kapasitans değeri 146 F g-1 e kadar yüksek değerde elde edilmiştir. Enerji yoğunluğu

ve güç yoğunluğu 21 Whkg-1 ve 10 kWkg-1 olarak sırasıyla elde edilmiştir. Anilinin in-situ

polimerizasyonu ile p-NiO/n-TiO2-polianilin kompoziti sentezlenmiştir. Polianilinin elektrokimyasal

reaktivitisi p-NiO/n-TiO2 partikülleri tarafından elektron hole çiftlerinin etkisinden dolayı

etkilenmiştir. %55 TiO2 içeren nano-kompozit oksijen sensitivitisi %600-700, PANI’den %20-25 daha

yüksek elde edilmiştir. Polipirol ile TiO2’nin nanokompoziti veya poli(3,4-etilendioksitiyofen)

(PEDOT) elektrokimyasal yolla hazırlanmıştır. Polipirol pürüzlü yüzey üzerine yerdeğiştirme özelliği

ile biriktirildi. TiO2 tabakası etkinliği oksidin içinde lityum iyon etkinliğine indirek etkiye sahiptir.

2

Poli(3-hekziltiyofen) (P3HT) polimeri ZnO-TiO2 core-shell nano-rods ışınları temelinde

organik-inorganik solar cell içinde kaplanmaktadır. Greene ve arkadaşları core-shell hücrelerini %0.05

den daha yüksek etkinlikte tekrar üretebilmektedirler. Hücreler havada 1 ay süresince %0.29 etkinlikle

depolanabilmektedirler. Polianilin TiO2 çalışması elektrokimyasal polimerizasyon sırasında colloidal

TiO2 katılımını inceler. Colloidal TiO2 kullanımı ile polianilin matriks içine TiO2 %80.6 miktarında

katılabilmektedir. TiO2 parçacıkları içeren polianilin filminin foto-indirgeme davranışı metanol

çözeltisinde kuvarz kristal mikrobalans tekniği (QCM) kullanılarak çalışılmıştır.

Sonuç olarak, iletken polimerler ve nano-malzemeler materyalleri özellikle TiO2

malzeme içerenler, elektrik, korozif ve mekanik özellikleri bakımından malzemeye

iyileştirmeler sağlar ve literatürde birçok makalede çalışılmıştır.

 

Detaylı Bilgi için: www.titanyumdioksit.com 

Deniz patlıcanı siyahlaştırma

Deniz hıyarları, derisidikenlilerin Holothuroidea sınıfından omurgasız hayvanlar. Vücutları, ağızla anüsten geçen eksen istikametinde uzamış olup, sosis veya hıyara benzer. Ağız ve anüs karşılıklı iki uca yerleşmiştir. Diğer derisidikenlilerden, kutuplar yönünden geçen eksenin uzamasıyla farklılaşmıştır.

Deniz patlıcanını siyasallaştırmak ve reçete  detayları için …..

Partikül Analiz Hizmeti

Nano ve mikro ölçekte eğitimli kimyagerlerimiz rutin ve ilerlemeli malzeme karakterizasyonu test ve analiz hizmetleri gerçekleştirmektedir; yöntem geliştirme, doğrulama ve transfer protokolleri yürütmek ve ilaç, çevre, petrol-kimya, imalat, kozmetik, diyet takviyeleri, yiyecek ve içecek ve diğerleri de dahil olmak üzere çeşitli sektörlerden müşteriler için karmaşık sorunları çözmekte ve hızlı cevap vermektedir.

 

PARÇACIK BOYUT DAĞILIMI ANALİZLERİ

  • LAZER KIRINIMI
  • ELECTROZONE
  • IŞIK ENGELLEMESİ / PHOTOZONE
  • DİNAMİK IŞIK SAÇILIMI
  • NANOPARÇACIK TAKİP ANALİZİ
  • PARÇACIK BOYUT VE ŞEKİL ANALİZİ
  • ELEK ANALİZLERİ
  • HAVA GEÇİRGENLİĞİ ÇAPI

GAZ ADSORPSİYON VE POROSİMETRİ ANALİZLERİ

  • BET SPESİFİK YÜZEY ALANI
  • MİKROPORE ÖLÇÜMÜ
  • MEZOPOR ÖLÇÜMÜ
  • MERCURY SALDIRI POROSİMETRESİ

KEMİZORPSİYON

BUHAR EMME ANALİZİ

MİKROSKOPİ HİZMETLERİ

  • SEM
  • FOTOMİKROSKOPİYE
  • GÖRÜNTÜ ANALİZİ

NANOTEKNOLOJİ HİZMETLERİ

  • NANOSİGHT NS300
  • MALVERN ZETASİZER NANO
  • NİCOMP 380 / ZLS

TOZ AKIŞKANLIĞI

TERMAL ANALİZLER

  • TERMOGRAVİMETRİK ANALİZ
  • FARKLISAL TARAMA KALORİMETRİSİ

ZETA POTANSİYEL ANALİZİ

  • MALVERN ZETASİZER NANO

YÖNTEM GELİŞTİRME VE DOĞRULAMA

  • METOT GELİŞTİRME
  • YÖNTEM DOĞRULAMA
  • YÖNTEM TRANSFERİ
  • YÖNTEM DOĞRULAMA
  • İSTATİSTİKSEL ANALİZ

PVC Borularda Bor Kullanımı

Polivinil klorür, oldukça geniş kullanım alanı olan bir plastik polimer. Polietilen ve polipropilenden sonra dünyada en çok üretilen üçüncü sentetik plastik polimerdir. Katı ve esnek olmak üzere iki formu vardır.

PVC polimerlerde içeriğine katkı olarak talk, zeolit, bor, gümüş gibi bazı özel tozlar ilave edilir. Bu katkılar kullanım amaçlarına göre değişiklik göstermektedir.

PVC malzemelerde Bor faydalarını ve amaçları için ; www.borpvcmalzemeler.com

Ekonomik Kriz ve Ar-Ge ve İnovasyona Dair…

Günümüz bilim ve teknolojisi, öngörülen gelişmenin ötesine geçmiştir. Artık değişim ve dönüşüme ülkeler bile engel olamamaktadır. Günün şartları ve beklentileri toplumları zorlamaktadır. Bu nedendendir ki ülkelerin ve o ülkenin bilim insanlarının günün şartlarını ve gelecek şartları düşünerek teknolojik çalışmalarını programlamak zorunda kalmaktadır. Dünyada ki bu hızlı değişim ve dönüşüm dahada rant odaklı bir dar döngü oluşturmaktadır.

Türkiye’ bu hızlı dönüşüm ve değişimin çok üzücü ki ortasında diğer toplum ve teknolojilerinin kanalize edilmiş şekilde etkisinde kalmıştır. Her geçen gün yetiştirdiğimiz bilim insanları üretmiş olduğu teknolojileri pazara sunarak büyümeye katkı sağlamaktadır. Fakat bu katkı yeterli gelmeyerek toplumun ihtiyacı olan ilerlemeyi sağlamamaktadır.

 

Nano Katkılar ile Hazırlanan Poliüretan Kompozitler

Poliüretan (PU), 1937 yılında Otto Bayer ve çalışma arkadaşları tarafından bulunan, karbamat bağlantıları içeren organik üniteler zincirinden oluşan polimerlerdir.

İzosiyonat ve hidroksil grupları arasındaki reaksiyon ürününü (üretan) tekrarlar şeklinde ihtiva eden polimer “poliüretan” olarak adlandırılmaktadır.

Poliüretanlar yapılarına göre değişik kullanım alanlarına sahiptirler. Termoset ve termoplastik olabilirler.

Nanoteknolojinin temeli, moleküler boyutta çalışarak, moleküler yapısı yenilenmiş büyük yapılar elde etmektir

Nanokompozitlerin önemli avantajlarından biri de nano boyutlu inorganik katkı maddelerin ısıl kararlılığını arttırmasıdır.

Polimerlerin ısıl iletkenliklerinin arttırılması amacıyla uygulanan farklı yöntemler vardır. Bunlardan birisi, üretim esnasında polimerlere ısıl iletkenliği yüksek olan tanecik veya lifler katılmasıdır. Bu tanecik katkıları sayesinde polimerin ısıl iletkenliği artmaktadır.

Yaptığımız araştırmalarda poliüretan malzemelere nano (info@seferbas.com ) katkısının polimerik yapıya ait termal, mekanik ve kimyasal özellikleri olumlu olarak etkilediği gözlemlenmiştir.

Detaylı Bilgi İçin: www.nanopoliüretankatki.com

Havuza Girenler Dikkat!

Sıcak yaz günlerinde serinlemek için tercih ettiğimiz yüzme havuzlarının temizliği hepimiz için büyük önem taşımaktadır. Yüzme havuzu sularının temizliğine dikkat edilmediğinde çeşitli enfeksiyonların bulaşmasına yol açabilmektedir.

Havuz sularına fiziksel, kimyasal ve mikrobiyolojik olarak analizler yapılmaktadır. Halk Sağlığı Müdürlükleri tarafından, ticari amaçlı yüzme havuzlarında denetim ve takip gerçekleştirilerek her ay en az bir numune aldırılmalı ve analiz yaptırılmalıdır. Yapılan analiz sonuçlarının yönetmelikte belirtilen sınır değerleri sağlaması gerekmektedir.

İnsan sağlığı açısından havuz sularının hijyeni ve kontrolü Sağlık Bakanlığı tarafından oldukça önem taşımaktadır. Bu nedenle bizler de kullanmış olduğumuz havuzların kontrollerinin yapılıp yapılmadığı konusunda bilgi sahibi olmalıyız.

Detaylı Bilgi İçin; www.havuzdezenfektani.com

Kozmetik ihracatı yapan  firmalar için..

Kozmetik ihracatı yapan  firmalar için,  ihracat sertifika başvurusunda ürün güvenlilik değerlendirme raporlarının Ürün Takip Sistemine  yüklenmiş olması  gerekliliği doğmuştur.

Sağlık Bakanlığı’nın ilgili sitesinde örnek Ürün Güvenlilik Değerlendirme Raporu  linkte yer almaktadır.

https://www.titck.gov.tr/Duyurular/DuyuruGetir?id=3317

Buna göre, ihracat yapan firmaların bildirimde bulundukları tüm  kozmetik ürünler için yeni başvurular ve eskiden yapılmış bildirimleri güncellemeleri gerekmektedir.

Sonuç olarak, ihraç edilecek tüm kozmetik ürünler için Ürün Güvenlilik Değerlendirme Raporunun hazırlanması ve mikrobiyolojik analiz ,  stabilite analizi yaptırma gerekliliği doğmuştur. Tüm ihracat yapan firmaların konu ile ilgili analizlerini gerçekleştirmesi  ihracat sertifikası açısından büyük önem arz etmektedir.

Detaylı Bilgi İçin; www.kozmetikihracati.com

Genel Kimyasal Hammaddeler

ADİPİK ASİT Adipik Asit Naylon üretimde, kağıt kimyasalları endüstrisi için ıslak kuvvetli reçinelerin, sentetik yağlayacılların üretiminde kullanılmaktadır. Gıda kalitesi ise aroma arttırıcı ve jelleştirici olarak kullanılmaktadır.
AEROSİL 200 Silikon Dioksit Sıvılarda koyulaştırıcı ve anti-sagging ajanı olarak kullanılır.
AĞIR SODA Sodyum Karbonat Cam, Deterjan ve diğer sodyum bileşiklerinin üretimi
AKRİLİK ASİT Akrilik Asit Polimerlerin üretiminde başlangıç maddesidir. Polimerler plastikler, kaplamalar, yapışkanlar, yer cilası ve boya gibi bir çok maddenin üretiminde kullanırlar
AMONYUM BİFLORÜR AMBI Cam işleme, metal yüzey işleme, ahşap koruyucularının üretiminde kullanılmaktadır. Ayrıca bakteri öldürücü olarak şeker fabrikalarında, bira fabrikalarında ve damıtma tesislerinde kullanılmaktadır.
AMONYUM KLORÜR Amonyum Klorür Tekstil ve deri sektöründe, kumaş baskısında ve boyamada kullanılır. Metallerin çinko kaplamasında ve kalaylanmasında dekapajlama ajanı olarak kullanılır. Ayrıca sığırlar için yem desteği olarak da kullanılır
AMONYUM PERSULFAT Amonyum Persulfat Camda, çinko ve PCB üretiminde etching ajanı olarak, tekstil ve ağartma işlemlerinde, renk ve koku giderme yağlarında, boyaların üretiminde, bakırın yüzey muamele ajanı olarak. Toprak düzenleyici.
ASETİK ASİT Asetik Asit %100-%80 Vinil asetat üretiminde, kauçuk imalatında koagülatör olarak, gıda sektöründe sirke yapımında kullanılır. Ayrıca tekstil, deri, kozmetik ve ilaç sektörlerinde, pH düşürücü olarak da kullanılır.
ASETON Aseton Solvent uygulamalarında kullanılır.
ATMP ATMP Soğutma suyu muamelesi, kazan suyu muamelesi, endustride ve kurumsal temizlikte ve genel amaçlı metal iyon kontrolünde kullanılır.
BENZALKONYUM KLORÜR BAC Dezenfektan olarak muhtelif uygulamalarda kullanılır, ayrıca yosun önleyici olarak kullanım alanı bulur.
BEROL 226 Özel karışım Yağ Çözüçü. Su bazlı alkil temizleyici
BONCUK KOSTİK Sodyum Hidroksit Bir çok kimyasal maddenin yapımında, genel olarak endüstriyel temizlik amacı ile kullanılır. Ayrıca tekstil, zeytincilik, döküm, metal işleme, sabun ve deterjan gibi sektörlerde kullanılır.
BORAKS Sodyum Tetraborat Orta dereceli bir alkali çözelti oluşturan, Boraks iyi bir su yumuşatıcısı olarak, deterjan, temizleme malzemeleri ve kozmetiklerin yapımında kullanılır.Yalıtımda, metal sanayiide, fotoğrafçılıkta, çimento ve deri endüstrisinde; ateşe dayanıklı malzeme yapımında; yangın döndürücülerde; tekstil boyalarında, böcek öldürücüler (karıncalar), yapıştırıcı yapımında kullanılır.
BORİK ASİT Borik Asit Isıya dayanıklı cam, yanmaz kumaşlarda, elektroliz banyolarında, deri üretiminde, porselen parlatmada, çelik sertleştiricilerde kullanılır. Kozmetik ve ilaç sektöründe ise,orta derecede antiseptik ajan ve emülsifiye edici olarak gargaralarda, göz damlalarında, cilt losyonlarında, şampuanlarda kullanılır.
BUTİL DİGLİKOL Butil Diglikol Düşük uçuculuk özelliğiyle, fırınlama bitişleri için akış desteklici olarak kullanılır
BUTİL GLİKOL Butil Glikol Yüzey tozumasını engelleyici, kuruma geciktirici, yüzey düzenleyici olarak; çabuk kuruyan laklarda, verniklerde çözücü solvent olarak görev yapar.Deterjan sektöründe ve oto bakım ürünlerinde çözücü ve temizleyici olarak kullanılır.
DEMİR SÜLFAT Demir Sülfat Yün boyamada bir mordon olarak, mürekkep üretiminde, gübre ve yem katkısı olarak kullanılır. Bir katalizatör olarak, tehlikeli atık muamelesinde, su şartlandırmada ve kimyasal reaksiyonlarda kullanılır.
DEMİR ÜÇ KLORÜR Demir Üç Klorür Evsel ve endüstriyel su arıtma işlemlerinde, elektronikte baskılı devrelerin üretilmesinde, çamur şartlandırma, bakır aşındırma işlemlerinde ve tekstil (mordan olarak) kullanılmaktadır.
DİAMONYUM FOSFAT Diamonyum Fosfat Gübre ve yangın önleyici olarak kullanılır. Gıda sektöründe ise şarap yapamında ve bira üretiminde maya besiyeri olarak kullanılır.
DİETANOLAMİN DEA Nötralizasyon işlemlerinde ve aktivatör olarak, Anyonik ve non-iyonik yüzey aktiflerin üretiminde, Fotografik kimyasalların üretiminde, Gaz temizleyici absorbsiyon yardımcısı olarak kullanılır. Deterjanlarda, araba yıkama şampuanlarında, genel yağ gidericilerde, wax uzaklaştırıcılarda nötralize ajan ve korozyon önleyici olarak kullanılır.
DİETİLEN GLİKOL Dietilen Glikol Doymamış poliester reçinelerinin üretiminde,poliüretanlar ve plastikleştiricilerde kullanılır. Antifiriz yapımında, ağaç ve sunta saniyide ve tütün endüstrisinde bir nem tutucu olarak kullanılır.
DİETİLEN TRİAMİN DETA Sülfür, asidik gaz, reçine için bir solvent olarak, yakıt ve yağ alanında bir komponent olarak kullanılır. Asidik materyallerin sabunlaşma ajanı olarak kullanılır. İlaçlarda, böcek ilaçlarında, epoksi reçineleri için sertleştiricilerde, yakıt ve yağlayıcılar için katkılarda, korozyon önleyicilerde, kağıt ve tekstil endüstrisinde kullanılmaktadır.
DİMETİL SÜLFAT Dimetil Sülfat Kuvvetli metilasyon ( aynı zamanda sülfonasyon ) ajanı. Yüzey aktif ajnlar ve tekstil yumuşatıcılarının yapımında ,eterlerde boyalarda kullanılır. Ayrıca N-, O- ve S- esaslı ürünlerde alkilasyon reaksiyonları için ara ürünlerde (ilaç, tarım, böcek zehiri, boya ve finisajda ) kullanılır.
DİPROPİLEN GLİKOL DPG Kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinde  solvent, yumuşatıcı, emülsiyon stabilizatörü veya viskozite değiştirici; higroskopik doğası ve su tutma yeteneğinden dolayı humektant; çok sayıda bakteri ve fungal türe karşı koruyucu olarak kullanılmaktadır.
DİSİYANDİAMİD Disiyandiamid Gübre yapımında, yanmazlık aprelerinde, epoksi laminatlarda, su şartlandırma, deri ve kauçuk kimyasallarında kullanılmaktadır
DİSODYUM FOSFAT DSP Su muamelesinde su yumuşatma ve pH stabilize etmede, deterjanlar ve metal muamelesi için hafif alkali fosfatlama ajanı olarak kullanılır. Ayrıca, boya prosesinde tampon, ttekstil ağartma prosesinde stabilizor olarak kullanım alanı bulur. Gıda sektöründe ise, asitliği düzenleyici ve kondanse süt-hazır puding-krem tatlılarda stabilize edici olarak kullanılır.
DİSSOLVINE NA EDTA Tekstil, kozmetik ve sanayide metal iyonlarını kontrol etmek için kullanılır.
DTPMP DTPMP Soğutma suyu muamelesi, kazan suyu muamelesi, endustride ve kurumsal temizlikte ve genel amaçlı metal iyon kontrolünde kullanılır.
FENOKSİETANOL Fenoksietanol Kozmetik ve deterjan sektöründe koruyucu olarak ve parfümler için sabitleştirici olarak kullanılır. Ayrıca balık çiftliklerinde, balık anesteziği olarak da işlevi vardır.
FORMALDEHİD Formaldehid Başlıca reçine imalatında ve kimyasal üretim ara maddesi olarak kullanılmaktadır. Formaldehit reçineler köpük yalıtımı malzemelerinin, yapımında, sunta ve kontraplak imalinde tekstil ürünlerinin işlenmesinde kullanılır. Tıbbi laboratuarlarda koruyucu sıvı ve sterilize edici madde olarak kullanılmaktadır.
FORMİK ASİT Formik Asit % 85 Çeşitli sektörlerde, dezenfektan, solvent, bronzlaştırıcı ajan, metal temizleyici, ağartıcı ve kumaş boyama maddesi olarak kullanılır.
FOSFOR PENTAOKSİT Fosfor Pentaoksit Nem çekici olduğu için kurutucu olarak, fosfatlı bileşenlerde,şeker rafinasyonunda, ısıya dayanıklı cam, tarım ilaçlarında ve yüzey aktif ara maddelerde kullanılır.
FOSFORİK ASİT Fosforik Asit % 85 Kola gibi yumuşak içeceklerin asitlendirilmesi, Cottage proses peynirin, katı yağın ve shorteninglerin üretilmesi, imitasyon jölelerin üretilmesinde pH kontrolü, maya üretiminde besiyeri bileşeni, fosfatlı gübre üretiminde,seçili işlenmiş gıda ürünlerinde bakteri gelişiminin kontrolü, kireçleme sonrası şeker özsularının berraklaştırılmasında çökeltici ajan ve fosfat tuzlarının üretilmesi için kullanılır.
GLİSERİN Gliserin Kozmetik-Deterjan, İlaç ve Gıda sektöründe, birçok üründe bir bileşen ve nemlendirme ajanı olarak kullanılır.
HAFİF SODA Sodyum Karbonat Cam, Deterjan, Kimya Sanayii, Sabun, Tekstil, Kağıt, Döküm Sanayii, Petrol Rafinerileri ve Diğer Sodyum Bileşiklerinin Üretiminde kullanılır.
HEDP HEDP Metal iyonlarının kontrolü ve kompleks oluşturma özelliği vardır. Kozmetik-Detejan sanayinde, çamaşır suyu ve hipo içeren formüllerde stabilizör olarak kullanılır, ambalajların şişme problemlerini de önler. Yüzme havuzlarında klor direncini sağlar, leke ve kabukları ortadan kaldırma özellği gösterir (Kullanım düzeyi 1-15 ppm aktif madde); endüstriyel ve kurumsal uygulamalarda, durulama ve dezenfeksiyon solüsyonlarında kullanılır (tipik kullanım konsantrasyonları %1 aktif madde)
HİDROFLORİK ASİT Hidroflorik Asit Cam şekillendirmede, yüksek oktanlı benzin yapımında da kullanılır. Ayrıca aluminyum ve uranyum’un saflaştırılması, çamaşır ürünlerinde pas uzaklaştırılması, yağ endüstrisinde katalizör gibi konular da bulunmaktadır.
HİDROJEN PEROKSİT Hidrojen Peroksit % 50 Kağıt sanayinde kâğıtların beyazlatılmasında, tekstil sektöründe kumaşların ağartılmasında kullanılır. Bileşik ayrıca dezenfektasyon, oksitleme, antiseptik üretimi ve roket yakıtı üretiminde de kullanılmaktadır.
HİDROKLORİK ASİT Hidroklorik Asit Tuz ruhu. Çeliğin dekapajı, organik bileşiklerin oluşturulması, inorganik maddelerin sanayi dallarında üretimi ve gıda, ilaç, havuz ve içme suyundaki pH değerlerini kontrol etmekte kullanılmaktadır
IZOPROPİL ALKOL IPA Isıya dayanıklı cam, yanmaz kumaşlarda, elektroliz banyolarında, deri üretiminde, porselen parlatmada, çelik sertleştiricilerde kullanılır. Kozmetik ve ilaç sektöründe ise,orta derecede antiseptik ajan ve emülsifiye edici olarak gargaralarda, göz damlalar
KALSİYUM KARBONAT Kalsiyum Karbonat Kalsiyum karbonat, sanayide mermer, tebeşir ve kireçtaşı , boya malzemelerinin , PVC üretimnde ve seramik yapımında kullanılır. Ayrıca tıb alanında ve gıda katkı maddesi olarak da uygulama alanı vardır.
KALSİYUM KLORÜR Kalsiyum Klorür Yağ çıkarmada ve yollar için buz kırmada kullanılır. Gıdalarda doku sertleştirici olarak rol oynar.
KOSTİK SODA Sodyum Hidroksit %48-%32 Sodyum Hidroksit, likit ve payet. Endüstride bir çok kimyasal maddenin yapımında, yapay ipek, sabun, kâğıt,boya, deterjan endüstrisinde , gıda sanayii arıtmalarında ve petrol rafinelerinde kullanılır.
KÖPÜK KESİCİ Köpük Kesici Köpük kesiciler, bir solüsyonun veya emülsiyonun yüzey gerilimini azaltarak köpük oluşturmasını engeller. Sıvı deterjanlarda ve tekstil yardımcılarında, arıtma tesislerinde kullanır. Gıda üretiminde, taşmayı ve köpürmeyi engelleyici olarak kullanılır.
KRİYOLİT Kriyolit Aluminyum sanayinde akma ajanı olarak, koruyucu , rafine tuzlarda ve dekapaj macunlarında bir komponent olarak, cam saniyinde bulanıklık ajanı olarak kullanılır.
MAGNEZYUM KLORÜR Magnezyum Klorür Suda ve alkolde çözünür. Çimento, delme ve öğütme çarklarında, kimyasal üretim ve toz bağlamada, magnezyum metal ve üretiminde, ateş geçirmezlik ajanlarında, tekstil ve kağıt üretiminde katkı olarak, dezenfektanlarda, yangın söndürücüler ve seramiklerde, gıda sektöründe pıhtılaştırıcı olarak kullanılırlar. Sıvı hali, karayollarında buz karşıtı veya buz bozucu olarak kullanılır.
MALEİK ANHİDRİT Maleik Anhidrit Başlıca, otomotiv, inşaat, denizcilik sektörlerinde lif takviyeli plastiklerde kullanılan doymamış poliesterlerin üretiminde kullanımıdır. Ayrıca boya ve kaplamalarda kullanılan alkid reçinelerin yapımında, tatlandırıcı, su şartlandırma kimyasalları, saç spreyleri, ilaçlar ve zirai kimyasalların üretiminde kullanılır.
METİLEN KLORİT Metilen Klorit Kauçuk, metal ve tekstil sanayilerinde, ilaç endüstrisinde şişe yıkamada temizleyici ajan olarak, aerosol uygulamalarında solvent buhar bastırmada ve genel temizlik solventi olarak kullanılır.Esnek poliüretan köpükler için bir köpük şişirici ajan olarak, böcek ilaçlarında bir itici olarak, hava tazeleyiciler ve boyalarda kullanılmaktadır.
MONOAMONYUM FOSFAT MAP Tarımda, tam çözünen kuru gübrelerde bir bileşen olarak, kuru tip yangın söndürücülerde ve makine sanayide kullanılır. Gıda sektöründe ise kabartma ajanı olarak kullanılır.
MONOETANOL AMİN MEA Deterjanlarda, araba yıkama şampuanlarında, genel yağ gidericilerde, wax uzaklaştırıcılarda nötralize ajan ve korozyon önleyici ve zirai kimyasallarda, ilaç ürün formülasyonlarında yapıştırıcı olarak kullanılır. Zamklar, lateks ve fotoğraf geliştiriciler için dağıtıcı ajanlarda, kauçuk vulkonizasyonu tetikleyicilerde, korozyon önleyicilerde, PH kontrolöründe, ara madde sentezlerinde, vernik, boya, wax ve cila ıslatma ajanlarında kullanılır.
MONOETİLEN GLİKOL MEG Soğutma sıvısı, antifiriz, fren sıvısı, polyester film ve elyaf, alkit reçine, boya, vernik ve mürekkep imalatında kullanılır. Su bazlı emülsiyon boyalar için antifiriz ve kuruma geciktiricidir.
MONOPROPİLEN GLİKOL MPG USP Aroma ve esans sanayinde, ilaç ve kozmetik sektöründe, solvent, emülsiyon oluşumunda bir koruyu ve yağlayıcı olarak kullanılır. Doğal özlerden aktif özlerini elde etmek için bir ekstrakte edici olarak, tutün sanayinde ve poliüretan/poliester reçinelerde kullanılmaktadır. Ayrıca nemlendirici ve koruyucu olarak gıda sektöründe kullanılır.
MONOSODYUM FOSFAT MSP Gıdalarda, tampon ve emulgatör, kuru toz içeceklerde asit bileşeni ve hazır pudinglerde jelleştirmeyi hızlandırıcı ajan olarak kullanılır. Asit tipi metal temizleyicilerde pH kontrol amacıyla, su muamelesi, deterjan ve tekstil ve sondaj uygulamalarda kullanılır.
NAFTALİN Naftalin (Tablet) Böcek öldürücüler; güve iticiler, mantar önleyici, yağlayıcılar, patlayıcılar, ahşap koruyucular, vermisid ve hidronaftalinler (tetralin, dekalin) için kullanılır
NİTRİK ASİT Nitrik Asit Gübre, patlayıcı maddeler, boya ve ilaç yapımında ve maden işlemeciliğinde kullanılır. Gümüş ve altını saflaştırma ve hidroklorik asit ile karışımları (Aqua Regia) altını çözücü olarak kullanılır
N-METİL PROLİDON NMP Plastik sektöründe ve zirai ilaç formülasyonlarından solvent olarak, yağ giderici ve endüstriyel temizleyicilerin komponenti olarak, boya soyucu ve temizleyici olarak kullanılır. Ayrıca elektronik ekipman üretiminde, yüzey kaplama sistemlerin iyileştirilmesinde ve gazların desülfürizasyonunda kullanılır.
OKZALİK ASİT Okzalik Asit İlaç sanayiinde saflaştırma ajanı olarak, Tekstil sanayinde ve ahşap için ağartıcı olarak, Temizlik ürünlerinde ve metal sanayiinde pas uzaklaştırıcı olarak, Atık su işleme sanayiinde kalsiyum iyonlarını sudan uzaklaştırmada, Fotoğraf için indirgeme ajanı ve mürekkep uzaklaştırıcı olarak kullanılır
PEG 200/300/400/600/4000 Polietilen Glikol Mineral yağ, tekstil, deri, metal ve deterjan sanayilerinde, wax, parafin ve çözgen emülsiyonlarında emülgatör, ara çözücü, viskosite ayarlayıcı, nemlendirici, ester üretiminde alkol komponenti olarak kullanılmaktadır.
PERKLORETİLEN Perkloretilen Bir çok uygulamada yaygın olarak da kuru temizlemede solvent olarak ve leke giderici gibi tüketici ürünlerinin içinde bileşen olarak year alır. Ayrıca otomotiv ve diğer metalle ilgili sektörlerde metal üzerindeki yağları almak amacıyla kullanılır. Diğer bir kullanım alanı ise HCFC gibi soğutucuların üretimidir
POLİVİNİL ALKOL 17/88 (PVA) Lateks boya, kağıt kaplamalarında, saç spreylerinde, şampuan ve yapıştırıcılarda inceltici ve yapıştırıcı olarak kullanılır. PET şişelerde karbondioksit bariyeri olarak ve gıda endüstrisinde bağlayıcı ve kaplama ajanı olarak kullanılır
POTASYUM HİDROKSİT Potas Kostik (KOH) Alkalıik bir baz olarak, sıvı sabun ve arap sabunu gibi bir çok temizlik ürününün yapımında, geri dönüşümlü kağıtların yapımında, gübre yapımında ve tarım ilaçlarında, pillerde elektrolit olarak, tıpta ve endüstriyel kimyada kullanılır.
POTASYUM KARBONAT Potasyum Karbonat Endüstriyel ürünlerde, camlarda, seramiklerde, patlayıcılarda, gübrelerde ve sırlama endüstrisinde, kişisel bakım ürünlerinde, yumuşak sabunların üretiminde, gıda sanayinde, inorganik tuzların üretiminde, boyalarda ve yün bitirme işlemlerinde kullanılır.
POTASYUM NİTRAT Potasyum Nitrat Yaygın olarak gübre yapımında ve oksitleyici etkisinden dolayı karabarut ve havai fişek yapımında kullanılır
POTASYUM PERMANGANAT Potasyum Permanganat Denim sektöründe ağartıcı olarak, arıtma sektöründe dezenfekte amacıyla ve deride dezenfektan ve temizleyici olarak kullanım alanı bulur.
POTASYUM PERSÜLFAT Potasyum Persülfat Poliakrilonitril elyaf üretiminde, çeşitli monomerlerin polimerizasyonunda; tekstil endüstrisinde yükseltgen olarak; kükürt boyalarının oksidasyonunda; metal, fotoğraf, kozmetik sanayi kollarında; çeşitli kimyasal maddelerin üretiminde; amonyum sülfat saflaştırılması; antiseptik olarak; sabun üretiminde ve ilaç üretiminde kullanılır
POTASYUM TRİPOLİFOSFAT Potasyum Tripolifosfat  Suda çok çözünür, orta alkalilikte çözeltiler verir. Lateks emülsiyon boyalarında pigment dağılımını sağlar. Sıvı deterjanların formülasyonlarında yer alır. Süspanse edici ajan olarak kullanılmaktadır. Diğer kullanımları su muamelesi, boyalar ve kauçuktur
POWERCON 100 Naftaline Sülfonat Yapı kimyasalı sektöründe, beton katkı malzemesi olarak ve bazı tamirat harçlarında kullanılır
SİTRİK ASİT (MONO/ANH) Sitrik Asit Deterjanlarda ve endüstriyel temizleme ürünlerinde, gıdaların ve çeşitli organik maddelerin dayanıklılığını arttırmak için ve bazı alkolsüz içeceklere tat vermek için kullanılır. Şekerleme ve ilaç yapımında da yararlanılır.
SODYUM ASETAT Sodyum Asetat Kuvvetli bir baz ve zayıf asidin tuzu olması, petrol üretimi ve delme çamurlarda, gıda muhafaza, tekstil ve elektrolizle kaplamada tamponlar olarak kullanımına imkan verir. Elastomer endüstrisinde bir geciktirici olarak kullanılır. Deri endüstrisinde tabaklamada, tan (esmerleşme)’ de daha düzenli bir etki ve hızlı bir nüfuz sağlamak içilin kullanılır. Boyalar, pigmentler, ilaçlar ve simamik asit gibi organik bileşiklerin üretiminde bir ara maddedir. Ayrıca sabun endüstrisinde ve glukozun saflaştırılmasında kullanılır
SODYUM ASİT PYROFOSFAT SAPP 28 Unlu mamüllerde yaygın kullanıma sahiptir. Ayrıca patates ve şeker şurubunda renk değişimlerini (bozulmalarını) önlemek için kullanılır. Kabartma tozunda ana hammaddelerden biridir, kabarmayı tetiklemek amacıyla kullanılmaktadır
SODYUM BENZOAT Sodyum Benzoat Asitli gıdalardaki mikroorganizma gelişimini engellemek için kullanılır. Meyve suları, gazoz, turşu gibi gıdalarda olduğu gibi ilaç sanayinde de antimikrobiyal madde olarak kullanılır
SODYUM BİKARBONAT Sodyum Bikarbonat Asitlik düzenleyici, alkali ve yükseltici ajan
SODYUM BİSULFAT Sodyum Bisulfat Metal de son işlemde, temizlik ürünlerinde, klorlama işlemlerinde suyun pH düşürmek için ve yüzme havuzları da kullanım yeri bulur. Gıda Tipi sodyum bisulfate içecek, soslarda, soslar ve dolgular dahil olmak üzere gıda ürünleride kullanılır. Ayrıca yaygın olarak et ve tavuk kesme işlemlerinde esmerleşme önlenmesinde kullanım yeri bulur.
SODYUM GLUKONAT Sodyum Glukonat Alkali ve konsantre alkali çözeltilerde mükemmel kompleks yapıcı özelliğiyle, set geciktirici, plastikleştirici/su azaltıcı ve acılık durdurucu olarak, sodyum glukonat gıda, kozmetik-deterjan, ilaç ve bir çok endüstride kullanım alanı bulur.
SODYUM HEGZAMETAFOSFAT SHMP Metal iyonları bağlayıcı olarak deterjanlarda, gıda katkılarında ve su yumuşatmada kullanılmaktadır
SODYUM HİDROSÜLFİT SHS (%74-%78, % 90) Çamaşır suyu üretiminde; tekstilde ağartma işlemlerinde; dezenfektan olarak; su ve atık su arıtmada; suların klorlanmasında; kağıt endüstrisinde kullanılmaktadır.
SODYUM HİPOKLORİT Hipo Hatalı boyaların sökülmesinde ve aşındırma baskılarda, polyester elyafın indirgen yıkamasında, pamuk, poliamid, yün ve ipeğin ağartılmasında, pamuğun küp ve kükürt boyalarla boyanmasında kullanılan indirgen madde
SODYUM KLORİT Sodyum Klorit Akrilik, poliamid, asetat ve pamuklu elyafların ağartılmasında kullanılan yükseltgen madde
SODYUM METABİSÜLFİT Sodyum Metabisülfit Koruyucu ve renk açıcı olarak gıda ve tekstil sanayinde kullanılmaktadır. Sülfitleme ajanları özellikle kuru meyve, taze karides, kurutulmuş ve dondurulmuş patateste renk bozulmasını önlemektedirler.
SODYUM METASİLİKAT Sodyum Metasilikat Korozyon önleyici ajan olarak deterjanlarda ve sabunlarda, aşınmadan koruma amacıyla su şartlandırmada, boya ve pigmenler için koruyu olarak, endüstriyel ürünler (silika jet vs.) için hammadde olarak kullanılır.
SODYUM NİTRAT Sodyum Nitrat Sodyum nitrat gıda katkısı ve gübrelerde, piroteknik malzeme olarak, duman bombasının içeriğinde, katı roket itici yakıtı olarak kullanıldığı gibi, cam ve seramik sektöründe de kullanılır
SODYUM NİTRİT Sodyum Nitrit İpeklilerin ağartılmasında, tekstil terbiyesinde oksidasyon maddesi olarak kullanılan yükseltgen madde
SODYUM PERKARBONAT Sodyum Perkarbonat  Okside edici ve ağartıcı ajan olarak, deterjanlarda ve ilaç preparatlarında kullanılır. Genellikle ağır görevli çamaşır deterjanlarında, tüm-doku ağartıcılarında, ahşap ve tekstil ağartıcılarında kullanılmaktadır. Ayrıca fıçı boya oksidasyonu ve halı temizleyicilerde de kullanılmaktadır
SODYUM SİLİKAT Sodyum Silikat Pamuklu elyafların ön terbiyesinde pas lekelerini önlemek için, reaktif boya ve baskı işlemlerinde ve kasar banyosunda ortamın bazikliğini artırmada kullanılan zayıf bir baz
SODYUM SÜLFAT Sodyum Sülfat Toz deterjanlarda bir işleme (proses) yardımcısı ve bir doldurucu olarak,   Kraft kağıt yapmak için ahşap hamur(macun) prosesi ve Erimiş cam prosesinde hava kabarcıklarını uzaklaştırmak için bir ajan olarak kullanılır. Ayrıca tekstil boyama proseslerinde, boyanın düzgün bir şekilde nüfuz etmesi için bir düzeyleyici olarak; gıdada boyanın renk kuvvetini standardize edici olarak kullanılır
SODYUM TRİPOLİFOSFAT STPP Diş macunu, sabun, deterjanlarda ve endüstriyel temizleyicilerde temizleme kabiliyetlerini iyileştirmek amacıyla ve yapılandırıcı dolgu maddesi olarak kullanılır. STTP nin suyun sertliğini giderici ve kiri çamaşırdan ayırarak kendi bünyesine bağlama özelliği vardır. Ayrıca gıdada koruyucu olarak kullanılır
STEARİK ASİT Stearik Asit 18.43 / 18.66 Saç ve kozmetik sanayiinde emülgatör olarak, tekstilde yardımcı madde olarak kullanılmaktadır. Metalik stearatlar, ilaçlar, sabunlar, kozmetikler ve gıda ambalajı üretiminde kullanılır. Kauçuklarda bir yumuşatıcı, hızlandırıcı aktivatör ve dağıtıcı ajan olarak kullanılır. Diğer kullanım alanları; mum, köpük önleyici, yağlayıcı ajan, balmumu esteri, amin ve hidrolik ajan uygulamalarıdır
SÜLFAMİK ASİT Sülfamik Asit Gıda sektöründeki tatlandırıcıların sentezlerinde ve metal/seramik gibi yüzeyleri temizlemede kullanılır. Ayrıca taklma dişleri temizlemekte kullanılan tabletlerde, boyar madde ve pigment yapımında, tarım ilaçlarında ve kağıt endüstrisinde kullanılır
SÜLFÜRÜK ASİT Sülfürük Asit Fosfat gübresi , sentetik deterjanlar, boya ve pigmentler, patlayıcılar, ilaçlar, diğer asitler, parşömen kağıdı, tutkal ve ahşap koruyucuların üretiminde kullanılır. Yağların rafinasyonunda ve petrolün saflaştırılmasında, metal proseslerinde temizleme, elektrolizle kaplama ve demir harici metalurjide kullanılır. Çeşitli proseslerde ve reaksiyonlarda katalizör olarak, pH ayarlayıcısı, solvent olarak, dehidrasyon ajanı olarak ve absorbant olarak kullanılır
TEKNİK ÜRE Teknik Üre Tekstil sanayinde boya çözünürlüğünü artırmak için, detarjanlarda jelleştirici olarak, kozmetikte cilt kremleri için koruyucular üretmekte, gübre olarak, alev geciktrici, mobilya için üre-formaldehit reçinesi (yapıştırıcı) ve çeşitli amaçlarda kullanılmak üzere reçine üretiminde kullanılır
TETRAPOTASYUM PROFOSFAT (TETRAKAL / TKPP) Deterjanlarda, su yumuşatıcı; metal temizleyici;  sabun ve deterjan yapılandırıcı; sertlik stabilizasyonu ve kir dağılımı gibi bir çok uygulamda kullanılmaktadır. Ayrıca, gıda katkı maddesi olarak; emaye geliştirme; kalay(teneke) kaplama; çini (seramik) kili saflaştırma; boyama; yağ-delici çamurlar; sentetik kauçuk üretiminde kullanılır
TETRASODYUM PROFOSFAT TETRON / TSPP Deterjanlarda su yumuşatıcısı olarak, yağları süspanse etmek için ve yıkamada çamaşırın üzerinde tekrar tortulaşmasını engellemek için bir emülsifiyer olarak kullanılır. Diş macunlarında tampon olarak, tekstilde inorganik bir stabilizör olarak ve gıda katkı maddesi olarak kullanılır
TİYO ÜRE DİOXİD TDO Hatalı boyaların sökülmesinde ve aşındırma baskılarda, polyester elyafın indirgen yıkamasında, pamuk, poliamid, yün ve ipeğin ağartılmasında kullanılan indirgen madde
TRİDESİL ALKOL ETOKSİLATLAR Tridesil Alkol Etoksilatlar Nemlendirici ve emulgatör olarak, deterjanlarda, kozmetik ürünlerinde, tekstil proseslerinde, ilaç ve plastik sanayinde yaygın olarak kullanılır
TRİETANOL AMİN TEA % 85- %99 Nötralize edici ajan olarak olarak bulaşık deterjanında,araba yıkama şampuanlarında, sıvı sabun bazlı deterjan formülasyonlarında, kişisel bakım ürünlerinde ve transparan çam yağ bazlı dezenfektanlarda emülsifiye edici bir etkiyle, suda çözünen Tea sabunlarını oluşturmak için; beton öğütmede yardımcı ajan olarak; tekstilde kullanılan yüzey aktiflerin üretiminde kullanılır.
TRİKALSİYUM FOSFAT Trikalsiyum Fosfat Unlu mamüllerde mayaya besiyeri olarak hizmet etmektedir. Şeker, un, toz çorba, toz içecek gibi toz ürünlerde serbest akışkanlık sağlar. İlaç sanayiinde tablet üretiminde dağıtıcı ajandır. Süspansiyonların polimerizasyonunda kullanılır. Seramikte boyama maddesidir
TRİKLORETİLEN Trikloretilen Kir ve leke yıkama maddesi olarak ve bir çok uygulamada solvent olarak kullanılır
TRİSODYUM FOSFAT Trisodyum Fosfat Çok amaçlı temizleyici ve yağ giderici ajandır, buhar kazanı pul (kabuk) uzaklaştırılması ve kireç önleme, su yumuşatmada kullanılır. Gıda sektöründe ise pH kontrolü, sitrik asit ile birlikte ekşilik düzenleyici, eser metal iyonlarını komplekleştirir, peynir dilimlerine esneklik verir, değişmez (uniform) erime özellikleri verir, çırpılmış kremayı stabilize eder, ette renk stabilizasyonu sağlar, et yüzeyi üzerinde fosfat sakalları oluşumunu engeller

MANYETİK BOYA ve SIVA NEDİR ? KULLANIM ALANLARI

Manyetik boya veya sıva  sürüldüğü yüzeyi magnet yapıştırılabilir hale getiren boyadır. manyetik  boya her türlü iç mekan için yenilikçi bir ürünüdür.  Zaman çizelgesinden oyun tahtalarına ya da zeka oyunlarına. Artık yapışkan bantlara ve mantar iğnelerine ihtiyacınız kalmadı.

Manyetik boya, herhangi bir Duvar, Seramik yüzey, Suntalem üzerini sürüldüğünde Mıknatıs tutan (Buzdolabı üzerine tutunabilen magnetlerin) manyetik olarak tutunabileceği hale gelen boyalardır.

Günümüzde çocuk odaları olmak üzeri sunum odaları, hobi alanları gibi farklı alanlarda talep görmektedir. Manyetik boyalar içeriğinde demir tozu veya demir oksit tozu, neobyum tozu gibi katkılar ile boya ile karıştırıldığında manyetik boya veya sıva olarak pazara sunulmaktadır.

Burada önemli olan manyetik boyaların, sürüldüğü yüzeyde pas yapmaması ve zamanla manyetikliğini yitirmemesidir.

Manyetik boyanın  uygulamalarının sonu yok.

Detaylı Bilgi İçin ; www.manyetikboya.com

Epoksi Reçine Nedir? Kullanım Alanları

Epoksi Nedir?

 

Epoksi, fiber tekne tamiri dahil, tekne yapımı ve onarımında birçok işe yarayan harika bir madde. Kullanımı teknelerle sınırlı değil ve genel ahşap işlerinde, hatta ev içi onarımlarda bile kullanılabiliyor, tabii biraz tuzlu olan fiyatını sineye çekmek kaydıyla. Yanlış anımsamıyorsam teknik olarak “termoset plastik” adı verilen bir malzeme. Ayrı kaplarda gelen iki şurup kıvamında bileşenden oluşuyor: “reçine” ve “sertleştirici”. Epoksi sisteminin üreticisine göre değişen oranlarda bu ikisini karıştırıyorsunuz. Uygun oranda karıştırdığınızda egzotermik, yani dışarıya ısı veren bir reaksiyon başlıyor ve epoksi yavaş yavaş sertleşiyor. Önce jel (ya da jöle) aşaması verilen bir aşamadan geçiyor, yani jöle kıvamına geliyor, daha sonra bu jöle yavaş yavaş sertleşmeye devam ederek kaskatı hale geliyor. Buna “donuyor” diyelim isterseniz, gerçi donmak fiili soğuk çağrışımı yapıyor oysa epoksi ısınarak donuyor, ama neyse. Donmuş epoksi mükemmel su izolasyonu özellikleri olan son derece kuvvetli bir yapıştırıcı. İyi yapılmış bir kontrplak-epoksi bağlantısının, kontrplağın kendisinden daha kuvvetli olduğunu birden fazla kaynaktan okudum. Epoksi, jöle aşamasına gelene kadar üzerinde çalışabiliyorsunuz. Bunun ne kadar zaman alacağı birkaç faktöre bağlı ve bunlar ilerde açıklanmakta.

 

Kalınlaştırılmamış ve kalınlaştırılmış epoksi

 

Karıştırılmış reçine ve sertleştiriciye, içine başka maddeler eklenmemiş ise kalınlaştırılmamış (ya da ince) epoksi diyelim. İnce epoksi ile malzemenizi (bizim için kontrplak ve ahşap) suya karşı yalıtabilirsiniz. Yapıştırıcı olarak da kullanılabilir ama aynı güçte bir bağ epoksiyi biraz kalınlaştırarak da elde edilebileceğinden tercih edilen bu ikincisi. Kalınlaştırınca hem epoksi daha ekonomik kullanılmış oluyor, hem de şurup kıvamındaki ince epoksiyi bağlantı noktasında tutmak zor. Epoksiyi kalınlaştırmak için İngilizcede “filler” denen dolgu maddeleri kullanılıyor. Hemen her epoksi üreticisi çeşitli dolgu maddeleri de üretmekte. Herbir dolgu maddesi bağ kuvveti, renk, zımparalama kolaylığı vb. açısından farklı karakteristiklere sahip. Genellikle toz halinde bulunan dolgular epoksinin kendisinden çok daha ucuz. Dolayısıyla, dolgu malzemesi olarak başka şeyleri ikame etmek mümkün olmakla birlikte, amatörlerin doğrudan epoksi üreticisinden satın alması daha garantili bir yol. Reçine ve sertleştiriciyi bir kaba döküp iyice karıştırınca ince epoksiyi elde ediyorsunuz. Bu karışıma, daha sonra, bir yandan sürekli karıştırarak istediğiniz kıvamı elde edinceye kadar dolguyu ilave ediyorsunuz. Kalınlaştırılmış epoksinin kıvamına göre bir terminoloji gelişmiş vaziyette. Aşağıdaki tabloda bu özetlenmekte:

 

Nerede ve nasıl kullanılıyor?

 

Yalıtma (Kaplama)

 

Ahşap ya da kontrplağınızı suya karşı yalıtmak istediğinizde ince epoksi kullanıyorsunuz. Bu iş için bir fırça kullanılabilir, ama fırçayı sonunda çöpe atmanız gerekiyor çünkü donan epoksiyi hiçbirşey çözemiyor. O yüzden bulabildiğiniz en ucuz fırçayı kullanın. Eğer karina gibi geniş yüzeyleri yalıtıyorsanız, fırça kullanmaktan daha iyi yollar var. Yüzeye bir miktar epoksiyi döküp bir sünger ruloyla yayabilirsiniz. Benim deneyimlerime göre en iyi yol ise yine epoksiyi döküp kenarı düzgün yarı sert bir plastikle (İngilizcesi squegee) dairesel hareketler yaparak yaymak. Eğer bu işi yüzey ve plastik arasında mümkün olduğunca dar bir açı oluşacak şekilde yaparsanız daha da iyi. İstenmeyen hava kabarcığı oluşumunu en aza indirmiş olursunuz. Epoksi yüzeye ne kadar çok nüfuz ederse yalıtımınız o kadar iyi olacağından yüzeyi önce zımparalamakta yarar var. Bu işlem hem epoksinin daha iyi nüfuz etmesini sağlamakta, hem de yüzeyde bulunabilecek yabancı maddelerden (yağ gibi) kurtulmanızı sağlamakta. Tabii ki zımpara tozunu temizlemeniz gerekmekte. Tekneler için birden fazla kat yalıtım yapılması genellikle tavsiye edilenler arasında.

 

Islatma

 

İnce epoksi doğrudan yapıştırıcı olarak kullanılabilmesine rağmen, bu iş için kalınlaştırılmış epoksinin tercih edildiği belirtilmişti. Tıpkı yalıtımda olduğu gibi, yapıştırmada da bağın kuvveti epoksinin yapıştırılacak yüzeylere ne kadar nüfuz ettiğine sıkı sıkıya bağlı. Eğer kalınlaştırılmış epoksi yapıştırma noktasına doğrudan uygulanırsa, malzeme bu karışımdan bir miktar epoksiyi emecek ve karışımda kalan epoksi miktarı azalacağından bağınız zayıflayacaktır. Bu yüzden, yapıştırma noktasına kalınlaştırılmış epoksi uygulanmadan önce her iki yüzey ince epoksi ile ıslatılmalıdır. Kontplak, özellikle de kontrplağın kenarları çok epoksi emdiğinden bu işlemi unutmamakta yarar var. En ekonomik uygulama, kapta ince epoksiyi hazırladıktan sonra yüzeyleri ıslatma, daha sonra kapta kalan ince epoksiye dolgu ilave edip kalınlaştırarak yapıştırma işlemine geçme biçiminde. Böyle yapmamanız durumunda, ıslatılan parçalardaki epoksi donmadan kalınlaştırılmış epoksiyi uygulamaya dikkat edin.

 

Fiber elyaf uygulama

 

Elyaf uygularken ince epoksi kullanıyorsunuz. Elyafı yayın, üzerine biraz epoksi dökün ve rulo ile ya da plastik ile yayın. Elyafla kontrplak arasında hava kabarcığı kalmamasına dikkat edin. Eğer bir kabarcık farkederseniz kenara doğru yürütüp kurtulun. Elyafı ancak saydam hale getirecek kadar epoksi kullanmak yeterli, fazlası ise zarar. Jöle aşamasına geldikten sonra ama tam donmadan önce, bir sonraki katı aynı yöntemle uygulayın. Fiber teyp ise genellikle macunun üzerine kaplandığından buradaki uygulama biraz farklı. Önce taze macunun üzerine teybi yayın ve bir rulo fırça ile ya da parmağınızla güzelce oturtun. Hava kabarcıkları istemiyoruz, ama bu işi yaparken hala yumuşak olan macunun şeklini de bozmayın. Daha sonra 5-10 dakika beklemenizi öneririm. Teyp aşağıdaki macundan bir miktar epoksi emecek ve yeterince epoksi emen bölümleri saydamlaşacaktır. Saydamlaşmayan bölümlere ise saydam hale getirene kadar ince epoksi uygulayın. Normal ya da rulo fırça kullanabilirsiniz. Macuna fazlaca bastırıp biçimini bozmamaya yine dikkat edin. Son olarak, tekrar hava kabarcığı kalıp kalmadığına bakın ve bulursanız yok edin.

 

Laminasyon

 

Laminasyon tekne yapımcılığında karşılaşılan birçok sorun için zarif bir çözüm sunmakta. Örneğin D4’ün dümen palası ya da salmasında olduğu gibi kalın bir kontrplak gerekebilir ve bu sizde bulunmayabilir. Ya da örneğin kalın bir ahşabı kıvırıp bombelendirmek gerekebilir. Eğer o kalınlıktaki parçaya istenen şekli vermek olanaksızsa, amatörler için en kestirme çözüm laminasyon, yani istenen kalınlığı üstüste yapıştırılmış birçok ince parça ile elde etme yöntemi. Laminasyon için önce parçaları temizleyin, zımparalayın, tozu silin ve her iki yüzeyi ince epoksi ile iyice ıslatın. Sonra yüzeylerden birini ketçap ya da mayonez kıvamında kalınlaştırılmış epoksi ile kaplayıp birbirine tutturun. İşkence, ağırlık, ne bulursanız kullanabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken birkaç nokta var. Lamine edilen parçalar küçük ya da ince ve uzunsa daha kalın epoksi (mayonez) kullanabilirsiniz. Öte yandan, geniş yüzeyleri olan parçaları birbirine yapıştırıyorsanız daha ince bir kıvamı (ketçap) tercih etmekte yarar var. Bunun nedeni arada hava kabarcığı kalma olasılığını azaltmak. Geniş yüzeyler için bu önemli bir problem olduğundan, arada sıkışan havanın kaçması için üstte kalan yüzeye birsürü delik delin (ben her 10cm x10cm’de bir delik deliyorum). Sonra parçaları hafifçe birbirine tutturun ve deliklerden epoksi karışımı yukarı sızarsa içiniz rahat etsin. Son ama çok önemli bir not: Bağlantının kuvveti tutturma basıncıyla orantılı değil. Aslında tam tersi geçerli. İşkenceleri çok sıkıp arada kalan epoksiyi tamamen dışarı çıkartırsanız zayıf bir bağ elde edersiniz. Epoksi ile yapıştırmada parçaları sadece hareket etmesinler diye tutturmak gerekli. Sonuç olarak, çok fazla basınç uygulamayın!

 

Yapıştırma

 

Yapılması gereken laminasyon konusunda anlatılanla aynı. Yapıştırılacak yerleri temizleyip zımparalıyorsunuz ve ince epoksi ile ıslatıyorsunuz. Sonra epoksiyi istediğiniz kıvama gelene kadar kalınlaştırıyorsunuz. Yerçekimine karşı çalışmıyorsanız mayonez, hatta ketçap kıvamı bile uygun. Yerçekimine karşı çalışıyorsanız, epoksinin akmaması için biraz daha kalınlaştırıp şokella kıvamına getirmenizde yarar var. Sonra epoksiyi yapışma bölgesine sürüp parçaları hareket etmeyecek biçimde tutturuyorsunuz. Fazla sıkmamaya dikkat edin.

 

Macunlama, boşluk doldurma ve yüzey düzleme

 

Kalınlaştırılmış epoksi ile yapıştırdığınız parçaları sıktığınız zaman epoksinin birazı aradan taşacaktır. Bu taşan bölümü almaktansa parmağınızla ya da herhangi bir şeyle yapışma bölgesi boyunca dağıtırsanız ortaya çıkacak U biçimli eğriye macun diyelim (Ingilizcesi fillet). Amacımız aynı cam kenarlarında olduğu gibi bir macun tabakası bırakmak. Macun yükü daha geniş bir alana dağıtarak bağlantının daha kuvvetli olmasını sağlıyor. Macunu düzgün biçimde uygulamak için parmağınızı kullanabilirsiniz (eldiven giymeyi unutmayın). Bu iş için kaşık, ya da doktorların insanın boğazına bakarken dili bastırmak için kullandıkları yassı tahta çubuklar tavsiye ediliyor. Tabii ki hurda parçalardan istediğiniz yarıçapa göre kesip hazırlayacağınız şeyleri de kullanabilirsiniz.

 

En iyi sonuç için macunun kalınlığı, en kalın yerinde (yani bağlantı noktasından 45 dereceyle çıkan doğru üzerinde) yapıştırılan kontplağın kalınlığı civarında olmalı. Macunun yanlara doğru uzunluğu, yani bağlantı noktasından macunlu bçlgenin kenarına kadar olan uzunluk ise yapıştırılan kontplağın kalınlığından fazla olmalı (1.5 katı iyi bir seçim; böylelikle toplam macun kalınlığı kontrplağın 3 katı oluyor). Bağlantıyı sıktığınızda dışarı taşan epoksi bu boyutları sağlamaya yetmiyorsa ilave etmeniz gerekli. Yandaki resimde “fillet” diye adlandırılan ve sarı renkle gösterilen epoksi, sözünü ettiğimiz macun. “filling gaps” diye gösterilen epoksi ise birazdan sözünü edeceğimiz boşluk doldurma amacıyla orada bulunan epoksi.

Boşluk doldurmanın ne olduğunu açıklamaya sanırım gerek yok. İşe yine üzerine kalınlaştırılmış epoksi gelecek bölgeleri ıslatarak başlıyorsunuz. Sonra kalınlaştırılmış epoksiyi bölgeye uygulayıp elinize uygun olarak ne geçerse şekil veriyorsunuz. Yüzey düzleştirme (İngilizcesi fairing) de teknik olarak aslında boşluk doldurma. Yalnız burada boşluklar derin değil ve yüzeyler çok geniş. Arabanızda oluşan küçük göçükleri kaportacının çakiçlemeyip macunla düzlemesi işi aslında. Tabii arabada çekiçleme seçeneği var, ama ahşap bir karinayı çekiçleyemezsiniz. Sonuç olarak dümdüz bir yüzey elde etmek için geniş bir yüzeyin hafif göçük kalan kısımlarını doldurmaktan bahsediyoruz. Yine, yüzeyi ince epoksi ile ıslatarak başlıyorsunuz. Kalınlaştırılmış epoksiyi uygulamadan bunun jöle haline gelmesini beklemekte yarar var. Kalınlaştırılmış epoksiyi daha önce sözü edilen plastik parçayla uygulamak en kolayı. Epoksiniz tamamen donunca iyice zımparalıyorsunuz. Yüzey düzleme işi için çok kuvvetli bağ sağlama özelliklerine sahip dolgu kullanmanıza gerek yok. O yüzden, epoksiyi kalınlaştırmakta kullandığınız dolguyu kolay zımparalanabilir olanlardan seçin. Genellikle kolay zımparalabilen dolguların bağlama kuvveti düşük, zor zımparalananların ise bağlama kuvveti yüksek oluyor.

 

 

 

Dikkat etmeniz gerekenler

 

1             Bildiğim kadarıyla, epoksi kanserojen değil. Ancak, uzun süreli temasta alerji yapabiliyor. Bu yüzden epoksi ile çalışırken eldiven (lastik ameliyet eldiveni, bulamazsanız ucuz naylon eldivenler) giyin ve deri ile temasından sakının. Gözlerinizi ise çok iyi koruyun, kesinlikle bulaşmamalı. Epoksi buharını ve zımpara tozunu solumayın (toz maskesi kullanın). Sağlık konularıyla ilgili detaylı bilgi kutuların üzerinde mevcut. Epoksi bir kere donduktan sonra bildiğiniz plastikten bir farkı kalmıyor, ve zararsız.

2             Epoksi bir biçimde elbiselerinize, aletlerinize vb. bulaşmanın yolunu buluyor, yani çalışılması zor bir madde. Alet-edevatınızı bulaşan epoksi donmadan kağıt havlularla temizleyin. Donmamış epoksi suyla temizlenemiyor. Gerçi donmamış epoksiyi çözmek için bazı kimyasallar satılıyor, ama ben kullanmadığımdan ne derece etkin olduklarını bilmiyorum. Bana donmadan kağıtla temizlemek en iyisi gibi geliyor. Bir kere donduktan sonra hiç şansınız yok, ancak zımparalayarak ya da taşlama aletiyle sökebilirsiniz.

3             Epoksinin donarken ekzotermik, yani ısı veren bir reaksiyon olduğundan bahsetmiştik. Eğer büyük miktarlarda hazırlarsanız, kaptaki epoksi çok ısınabiliyor. Isınınca donma süreci hızlanıyor, donma süreci hızlanınca da daha çok ısı açığa çıkıyor. Hazırlamak için insanlar genellikle kağıt ya da plastik atılabilir kaplar kullanıyor ve büyük miktarlarda karıştırıldığında, bazen bu kapların sıcaktan tutuşması bile söz konusu olabiliyor. Bu yüzden, küçük miktarlarla çalışmanızda yarar var. Epoksiyi karıştırdıktan sonra geniş tabanlı bir kaba dökerseniz oluşan ısının ortama aktarılması kolaylaşacağından donma süreci yavaşlayacak ve daha az ısı açığa çıkacaktır.

4             Daha önce uygulanan epoksinin üzerine yeni bir kat uygulamaya kalkmanız durumunda, eğer alttaki epoksi tam donmamışsa yeni katla kimyasal olarak bağ yapacak ve en kuvvetli bağı oluşturacaktır. Alttaki epoksi eğer tam olarak donmuşsa o zaman yeni kata kimyasal olarak bağlanması söz konusu değildir. Bu durumda katlar arası tutunmayı mekanik olarak sağlamak zorundayız yani yeni epoksiyi uygulamadan önce alttaki donmuş katı iyice zımparalamanız GEREKLİ.

5             Özellikle serin ve nemli ortamlarda, donmuş epoksinin üzerinde mum kıvamında ince bir tabaka oluşabiliyor. Bu madde kimyasal reaksiyonun bir sonucu ve tamamen zararsız. Ancak zımparanızın arasına dolup problem çıkartabildiğinden bundan kurtulmamız gerekiyor. Neyse ki suda çözünen bir madde bu. Dolayısıyla, donmuş epoksiyi zımparalamadan önce ıslak kağıt havluyla silerek bu maddeden kurtulmakta yarar var.

6             Epoksi plastiklere ya hiç yapışmıyor ya da iyi yapışmıyor. O yüzden epoksiyle çalışırken masanızı ve gerekli olan her yeri naylonla kaplayabilirsiniz. Bunu yapmazsanız aradan sızan epoksi dümen palanızı masanıza sonsuza kadar yapıştırabilir. Eğer belli bir maddeye yapışıp yapışmayacağını bilmiyorsanız minik parçalarla bir test yapın.

7             Epoksinin tek kötü özelliği ultraviyole (UV) ışınlarına duyarlı olması. UV ışınının epoksi içindeki moleküler bağları yıkarak zaman içinde epoksiyi zayıflattığı söyleniyor. Bu sürenin ne kadar olduğunu bilmiyorum. Aslına bakarsanız benim kazara sağa sola döktüğüm epoksi damlacıkları bir yıldır güneş altında olmalarına rağmen hala kaskatı duruyor. Yine de tavsiye edileni uygulamakta yarar var. Eğer epoksilediğiniz işiniz güneş altında kalacaksa, boyamanız lazım. Türkiye gibi sıcak iklimlerde açık renk boya kullanmanız özellikle öneriliyor çünkü fazla sıcaklığın donmuş epoksiyi de etkileme olasılığı var. Saydam kalmasını istiyorsanız, UV ışınlarını geçirmeyen bir vernik kullanmanız gerekli. Standart yat vernikleri bu özelliğe sahip değil.

8             Epoksi ahşap dışında metal, styrofoam ve hatta taş gibi maddeleri yapıştırmakta kullanılabilir. Ben cam bile yapıştırdım. Unutulmaması gereken, maddeye ne kadar iyi nüfuz ederse o kadar kuvvetli bağ yapacağı. Dolayısıyla yapıştırılacak satıhlar pürüzsüzse iyice zımparalamanız şart. Metal uygulamaları (özellikle aluminyum) için bazı üreticiler özel kitler satıyor..

 

 

Hangi sistemi seçeyim ve Türkiye’de bunları kim satıyor?

 

Birçok epoksi üreticisi var ve en azından kağıt üzerinde ürünlerin özellikleri de çok benzer. Ben System Three ve West System ürünleri kullandığımdan sadece bu ikisi hakkında yorum yapabilirim. Her iki ürün hakkındaki düşüncelerim de çok olumlu. İki ürün arasındaki ana fark karışım oranları. System Three epoksi 2 birim reçineye 1 birim sertleştirici gerektirirken West System’in ana epoksi serisinde bu oran 5 birim reçineye 1 birim sertleştirici (ağırlık ya da hacim olarak). Küçük miktarlarda hazırlamak için 2’ye 1 oranı daha iyi. Bu oran karışım oranında yapacağınız küçük hatalara karşı da daha toleranslı. Karışım oranlarında hata yaparsanız donma süresi çok uzuyor, hata büyükse epoksi hiç donmayabiliyor. Zaten eğer epoksiniz donmazsa, kutupta yaşamıyorsanız hata hemen hemen her zaman karışım oranında demektir. West System’in reçine ve sertleştirici kutularına takılan ve her basışta doğru oranda madde akıtan pompaları var. Bu pompalar sizi ölçüm derdinden kurtarıyor ve West System epoksi kullanmanız durumunda almanızı tavsiye ederim.

 

Epoksinin temelini oluşturan bileşen reçine. Her iki üretici de epoksinin farklı hızlarda donmasını sağlayan sertleştiriciler satıyor. Donma hızı ortam sıcaklığıyla orantılı, yani ortam ne kadar sıcaksa epoksi o kadar çabuk donuyor. Bu yüzden, eğer sıcak ortamlarda çalışıyorsanız epoksi jöle haline gelmeden yeterli süreniz olması için yavaş sertleştirici kullanmanız gerekli. Ortam soğuksa, yavaş sertleştirici ya da normal sertleştirici kullanmanız halinde donma süresi çok uzayabilir. Bu durum için hızlı sertleştirici daha uygun.

 

Epoksiye ek olarak her iki üretici de fırça ve rulo gibi uygulama aletleri, koruyucu giysi, ölçüm aletleri, epoksi ile uyumlu fiberglas teyp ve elyaf, epoksi ile uyumlu boya, dolgu maddeleri ve çeşitli yayınlar da satmakta. Fiyatları da birbirine yakın. Daha detaylı bilgi için web sitelerine bakabilirsiniz.

 

Türkiye’de epoksi satan bir tek yer bulabildim. İstanbul merkezli A.R.C. Pazarlama ve Makina Tic.A.Ş. West System ürünlerini pazarlamakta, bu yüzden D4’ü yaparken West System epoksi kullandım. Sanırım malzemeyi Avrupa’dan ithal ediyorlar, bu yüzden metrik ölçülerde satılıyor. Ölçüler farklı olduğundan ABD fiyatlarıyla doğrudan karşılaştırma yapmak zor. Kabaca, fiyatlar ABD fiyatlarının 1.5-2 katı. Avrupa fiyatlarını ise bilmiyorum. Bu söylediklerim bir sene önceki fiyat oranları ama döviz bazında önemli bir fark olduğunu sanmıyorum. Telefonda görüştüğüm kişilerin hepsi çok yardımcı oldular ve bu şirketle hiçbir problemim olmadı. Ayrıca çok da dakiktiler çünkü ısmarladığım ürünler (iki kez) hemen sonraki gün kapımdaydı. Bunlar Türkiye’deki şirketlerde pek sık rastlanan özellikler değil ne yazık ki. Epoksi dışında dolgu malzemesini, fiber elyaf ve teybi ve mini epoksi pompalarını da onlardan aldım. Malzemelerin hepsi kaliteliydi. Özellikle dolgu malzemesi ve fiber elyaf için daha ucuz seçenekler bulmak mümkün. Ama bunlar epoksinin fiyatına göre çok daha ucuz olduğundan kanımca risk almaya değmez.

 

Tekneyi yaz aylarında yaptığımdan West System Slow Hardener, yani yavaş sertleştirici kullandım. Bu sertleştiriciyle, yarım bardak kadar epoksi karışımının plastik bardaktaki ömrü (jöle haline gelene kadar geçen süre) 15 dakikaya yakın oluyor. İnce film halinde yayarsanız süre yaklaşık bir saate çıkıyor. Bu sayılar 30 derecelik orta sıcaklıkta bir gün için. Bir gece bırakırsanız ertesi güne herşey kaskatı oluyor, yani epoksi tamamen donmuş oluyor. West System pompaları, reçine ve sertleştirici şişelerindeki miktar yarıya inene kadar gayet iyi çalışıyor. Ama seviye daha aşağı indikçe havayla karışık sıvı getiriyorlar, bu da karışım oranını bozup büyük sorunlar çıkarıyor. Esas karışımı yapmaya başlamadan önce her iki pompaya da birer kez basıp havalarını almak, bu arada akan malzemeyi de kendi şişesine sonra dökmek üzere bir yerlerde biriktirmek gerekiyor.

 

 

 

Bu yazıyı hazırlarken “West System User Manual” ve System Three’nin “The Epoxy Book” adlı dokümanları çok yardımcı oldu. İkincisini System Three web sitesinden indirmek mümkün.

Reach Belgesi Nedir? Nasıl Alınır ?

Reach Belgesi Nedir?

Reach Belgesi, Avrupa Birliğinin kimyasal maddelerin karmaşık durumundan kaynaklı meydana gelebilecek çevre ve sağlık şartlarını inceleme altına alabilmek için gerçekleştirilen avrupa birliği mevzuatıdır. Kimyasal maddeleri meydana getiren verilere bakılarak üretimde, tüm ihtiyaç halkası kapsamındaki iletişimi kontrol altına almak için hazırlanmıştır. Kimyasal maddeler için oluşturulan MSDS formu ile CSR ( kimyasal güvenlik raporu) ile tutarlılık arz etmesi gerekmektedir.

 

Reach’ın Amaçları Nelerdir?

  • İnsan ve Çevre sağlığını, kimyasal uygulamalardan yüksek seviyede muhafaza etmeyi sağlamak
  • Kimyasal maddeleri piyasaya süren insanları (ihracatçı, üretici ve ithalatçı) uygulama gayelerine ilişkin tehditlerin anlaşılmasından ve idaresinden  sorumlu tutmak.
  • Maddelerin AB pazar alanlarında serbest işleyişini sağlamak.
  • AB kimya endüstrisinde rekabetin ve yenilikçiliğin yükseltilmesi
  • Maddelerin zararlı niteliklerinin analiz edilmesi için alternatif metotlara özendirmek

 

Reach Kaydı Faydaları

  • Ürünün kimyasal maddelerin zorunlu kaydının sağlanarak Avrupa pazarına erişimini sabitleyin.
  • Maliyet-etkin ve sürekli REACH uyumunu sağlamak.
  • Ürün ve hizmet kalitesi ile güven arttırın
  • REACH Tescil öncesinde Hizmetleri

 

REACH BELGESİ (TESTLER)

 

AB ihracatçıları AB REACH’e uygunluk belgesi almaları gerekmektedir. Bu belge ile ürününüzde ECHA (Avrupa Kimya Ajansı) yüksek önem arz eden maddeler listesi’nde (SVCH) bulunan bir madde içermediğini kanıtlar.

 

Ürününüzü AB pazarında rahatça ihraç etmeniz için REACH’e uygunluk belgesi düzenlenmesi gerekmektedir. Bu belge ile AB pazarında rahatça ürününüz satabilirsiniz.

 

REACH Uygunluk Belgesinde (REACH Compliance Certificate) ürününüzde kısıtlı ve yasaklı maddelerden herhangi birini içermediği yada limitini aşmadığına dair kanıt belgesidir.

 

REACH Kapsamındaki Ürünler

 

  • Alaşımlar ve plastikler
  • Yağ, yakıt ve gazlar
  • Borular, döküm gibi yarı mamül ürünler
  • Oyuncaklar
  • Mobilya
  • Kozmetik, aksesuar
  • Kırtasiye
  • Pigmentler, boyalar, yapıştırıcılar
  • Deterjanlar
  • Tekstil, ayakkabı, deri
  • Elektronik ve elektrik ürünleri
  • REACH Tüzüğü’nden Muaf olanlar

 

  • Radyoaktif maddeler (96/26/Euratom)
  • Gümrük Kontrolü Altında Olan Maddeler
  • İzole Edilmemiş Ara Ürünler
  • Tehlikeli Madde Taşımacılığı
  • Atıklar (2006/12/EC)
  • Üye Ülkelerin Savunma İçin Getirdiği İstisnalar
  • Aşağıdaki maddeler REACH Tüzüğü kapsamında kayıt edilmiş sayılmaktadır;

 

  • 91/414/EEC Bitki Koruma Ürünleri
  • 98/8/EC Biyosidal Ürünler (sadece aktif maddeler !)
  • 67/548/EEC’ye göre Bildirim’de bulunulmuş olanlar (sadece bildirim yapan için geçerli!)

 

Nanoteknoloji Hayatı Değiştirecek…

Geleceğin teknolojisi olarak nitelenen nanoteknoloji son yıllarda büyük önem kazanmaya başladı. Nanoteknoloji küçüğün teknolojisi olarak adlandırılıyor. Nano sözcüğü bir fiziksel büyüklüğün milyarda biri anlamına geliyor. Örneğin 1 nanometre, metrenin milyarda birini ifade ediyor. Bir saç telinin çapının 100 bin nanometre olduğu düşünüldüğünde ne kadar küçük bir ölçekten söz edildiği anlaşılabilir.

 

Nanoteknolojinin neden bu kadar önemli olduğuna gelince; bir aygıtta kullanılan malzemenin boyutu küçüldükçe çalışma hızı artıyor ve o malzemenin yeni özellikleri ortaya çıkıyor. Uzmanlar, yakın zamanda her alanda yeni malzemelerin ortaya çıkacağını ve nanoteknolojiyle hayatımızın kökten değişeceğini belirtiyor. ABD, Japonya, Çin, Güney Kore, İsrail ve AB ülkeleri nanoteknolojiyi öncelikleri arasında görüp yatırım yapan ülkeler arasında. Ancak bu alanda yalnızca maddi yatırım yapılması yetmiyor, yeterli sayıda uzman yetiştirilmesi de gerekiyor.

 

Çin nanoteknoloji konusunda önümüzdeki 25 yıl boyunca 1 milyon uzman yetiştirmeyi amaçlıyor. AB de 2010 yılında ABD ve Japonya’yı yakalamak için nanoteknolojiyi öncelikli alan olarak ilan etti. Türkiye de bu alanda varlığını göstermeye hazırlanıyor. Prof. Salim Çıracı öncülüğünde Bilkent Üniversitesi’nde Ulusal Nanoteknoloji Merkezi kurulması yönünde çalışmalar başlatıldı. Merkez 30 milyon YTL bütçeyle 2007 yılında faaliyete geçecek.

Çıracı İTÜ’den birincilikle mezun oldu, ABD’de Stanford Üniversitesi’nden master ve doktora derecelerini aldı. IBM Araştırma Merkezleri’nde çalıştı. Bilkent Üniversitesi Fizik Bölümü Kurucu Bölüm Başkanı olarak görev aldı. Ulusal Nanoteknoloji Merkezi ve yakın zamanda her alanı etkilemesi beklenen nanoteknoloji konusunda Çıracı ile konuştuk.

Nanoteknoloji nasıl ortaya çıktı?
Arkasında nanobilim var. Nanobilim de metrenin milyarda biri ölçeğinde bilim ve teknoloji üretmek anlamına gelir. Bu, boyutun nanometreyle ölçülecek şekle indirilmesi değil, o boyuta indirilen malzemenin çok farklı işlevlerinin ortaya çıkması demek. Nanobilim ilk olarak 1960’larda ortaya atıldı. Yapılan çalışmalar malzemenin küçüldükçe tamamen farklı özellikler kazanacağını gösterdi. Ancak 1960’lardan 1990’lara kadar mevcut teknolojilerle idare edildi. 1995’ten itibaren artık nanoteknoloji kullanma zamanının geldiği anlaşıldı. 1995’te benim de bulunduğum bir NATO toplantısında bunu üretebilecek teknolojiye bugün ulaşıldığı ve artık nanoteknolojinin geleceğin bilimi olacağı ortaya çıktı. Nanoteknoloji ondan sonra gündeme gelmeye başladı. Bu arada ABD’li ekonomistler de nanoteknolojinin ABD için çok önemli bir alan olabileceğini, ABD’deki diğer teknolojilerin yavaş yavaş başka ülkelerin eline geçeceğini ve ABD’nin rekabetçi yapısını kaybedeceğini söyleyerek dönemin başkanı Clinton’a yaptıkları baskıyla nanoteknolojiyi öncelikli alan ilan ettirdiler.

 

Nanoteknoloji ne işimize yarayacak ve hangi alanlarda kullanılıyor?
Nanoteknoloji sayesinde yeni tip otomobiller üretilecek. Çünkü kullandığı malzeme çok farklı olacak, lastikler daha uzun ömürlü olacak. Benzin motoru ortadan kalkacak. Hem imalat teknolojileri hem de hayatımız derinden değişecek. Yakın zamanda nanoteknolojiye sahip ülkelerle sahip olmayan ülkeler arasında büyük fark ortaya çıkacak. Biz de bu yarışta ya atılım yapan ülkeler arasında olacağız ya da olamayacağız. Nanoteknoloji tekstil, savunma sanayi, komünikasyon, bilgi işlem, tıp, enerji alanlarında kullanılacak.

 

Nanoteknoloji pahalı bir bilim alanı. Bu merkezin maliyeti nasıl karşılanıyor?
Projemizin bütçesi 30 milyon YTL değerinde. 11 milyon YTL DPT’nin, dört milyon YTL de Bilkent Üniversitesi’nin verdiği kaynak var. Geri kalanını proje üreterek karşılayacağız. Kuruluş aşamasından sonra maliyetleri projelerle çok rahat karşılayacağımızı düşünüyorum. Burası 140 kadar uzmanın çalışacağı Nanoteknoloji Mükemmeliyet Merkezi olacak. İlk merkez burada kurulacak, burada yetişen uzmanlar yeni merkezler kuracak.

 

 

Nanoteknoloji konusunda ABD’de Ulusal Bilim Vakfı 2015’e kadar 1 trilyon Dolar destek sağlayacağını açıkladı.

Türkiye bu alana ne kadar bütçe ayırmalı?
ABD şu anda nanoteknolojiye en çok bütçe ayıran ülke. Çin, Japonya, Güney Kore de bu alana sağlam bütçe ayırıyor. Almanya, nüfusuna oranla nanoteknolojide dünyanın en ileri ülkesi. DPT 11 milyon YTL verdiği zaman, bu bile bizi harekete geçirmek açısından önemliydi. AB’den birtakım projeler de aldık, Türkiye 7. Çerçeve Programı’na bir milyar Euro katkıda bulunuyor. Bu verilen paranın daha fazlasını almak istiyoruz, ama uzman sayımız az. Bu konuda çok ciddi programlar yapılmalı. Hedefimiz kendi elemanlarımızı yetiştirerek büyümek. Bundan 10 yıl önce ABD araştırma finansmanı bakımından ilerideydi. Şu anda Türkiye’de araştırma kaynağı bulmak ABD’den daha kolay. Ama uzman yetiştirmeliyiz.

 

Nanoteknoloji Kuluçka Merkezi projesi geliştirdiniz, söz eder misiniz?
Kuluçka Merkezi Cyberpark’ta faaliyet gösterecek. Buradan çıkacak önemli bir buluş orada biraz daha geliştirilecek, ürün haline getirilecek ve pazarlanacak. Yani kuluçka merkezi buradaki öğrencileri pazara hazırlamaya yönelik bir çalışma. Silikon Vadisi’ndeki birçok firma Stanford Üniversitesi’nin bir modeli. Stanford Üniversitesi öğrencilerinin 1951’de kurduğu Stanford Araştırma Parkı, Silikon Vadisi’nin oluşumunu sağladı. Stanford’da yetişen öğrenciler Silikon Vadisi’nin işletmelerini kurdu. Bilkent Üniversitesi bünyesinde kurulan Ulusal Nanoteknoloji Merkezi’nin hedefi de buradaki öğrencilerin teknoparklarda kendi nanoteknoloji işletmelerini kurmaları.

Türkiye’de özel sektörün nanoteknoloji çalışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Nanoteknoloji Türkiye’de gelişme sürecinde. Şu anda Türkiye’de bu alana bir ilgi var. Herkes yeni bir ürün geliştirmek istiyor. Tekstilde yeni bir polimer, yeni bir boya, yeni bir aygıt geliştirmek istiyor. Daha işin başındayız. Şu anda Türkiye belli yerlere gelmiş, belli göstergeleri iyi olan, ama neredeyse sınırda bir ülke. Şu halimizle biraz ilerlesek de nanoteknolojiye yatırım yapmazsak 25 yıl sonra çok geri kalmış olacağız. İleri teknolojiler ülkeler arasındaki farkı açıyor. 30 bin Dolar’a aldığınız bir arabayı yapan şirket 500 Dolar kazanıyor. Şimdi yeni teknolojiler kullanılarak yapılmış bir kanser ilacının haftalık dozu iki bin Dolar. Bu kadar pahalı olmasının nedeni teknolojinin yalnız onlarda olması. Nanoteknolojide de bu böyle.

 

Çin’de nanofiberler üzerine yapılan çalışmalar sonucu bu fiberle dokunan kumaşların kir tutmayacağı ve çamaşır makinelerinin sonunun geleceği söyleniyor…
Örneğin ileride klimanın kullanımı azalacak. Üretilen kumaşların vücuttaki nemi buharlaştıran, sizi soğuk tutan etkisi olacak. Ayrıca kumaşlar anında küçük bir potansiyel farkıyla rengini değiştirebilecek. Sabah açık renk bir elbise giyiyorsanız, akşam aynı elbisenin rengini değiştirerek bir davete gidebileceksiniz. Özellikle burada yaptığımız bir çalışmada askeri alanla ilgili, ışığa duyarlı akıllı elbise projemiz var. Biri size lazer ışınıyla nişan alırsa hemen uyarıyor. Enerjiye ihtiyaç duyulduğunda güneş pili gibi çalışıyor. Nanoteknolojinin 2025 yılına kadar gelişmesi bekleniyor.

Nanoteknoloji gündelik yaşamımızı nasıl etkileyecek?
Küçücük telefonunuz dünyanın en hızlı bilgisayarının kapasitesinde olacak, beyninizle koordineli çalışacak. Sağlık göstergelerinizi doktora götürmenize gerek kalmayacak, telefonunuz siz farkında olmadan bu değerleri hastanelere gönderecek. Nanobiyoteknoloji sayesinde genlerde değişiklik yapılabilecek. Çocuğunuz doğmadan göz rengini, boyunu, genetik hatalarını değiştirebileceksiniz. Nanoteknolojinin en önemli etki alanlarından biri de enerji. Bizim hidrojen depolama projemiz var. Vestel’in de hidrojen enerjisi konusunda önemli bir projesi var. Karbondioksit derecesi dünyada alarm veriyor. Hidrojen, mutlaka kullanmamız gereken bir enerji türü. Arabalardan bilgisayarlara kadar her alanda kullanılabilir. Ayrıca inşaatta özellikle boya alanında nanoteknoloji kullanılacak. Nanoteknolojinin bir diğer alanı bilgi işlem ve bilgi depolaması. Bilgisayarlar çok daha gelişecek. Kuantum mekaniği sayesinde binlerce defa hızlanacak. O bilgisayarın sahipleri dünyadaki bütün şifreleri kırabilecek. Yapılan bir araştırmaya göre bir yılda dünya üzerinde 10 üzeri 19 bit bilgi üretiliyor. Bu yıl bu bilgileri CD’lere depolamak isteseniz 6000 km’lik CD’ye ihtiyaç var. Bu bilgileri nanoteknoloji kullanarak bir santimetreküpte depolamak mümkün.

Dünyaya nano diyen Türkler
“Burada nanoteknoloji konusunda çok önemli Türk bilim adamları çalışıyor. Prof. Ekmel Özbay geçtiğimiz aylarda gerçekleştirdiği bir projeyle AB Descartes Bilim Ödülü’nü kazandı ve bu ödülü kazanan ilk Türk oldu. Bu proje sayesinde bir CD’ye 25 bin film sığacak, internet 100 kat hızlanacak. Doç. Ahmet Oral atomik kuvvet mikroskobu üretti. Bu mikroskoplar atomları görebilecek kadar küçük aletler. Başka aletler de yaptı. Burada bir şirketi var ve dünyanın bütün ülkelerine bu aletleri satıyor. Burada öyle arkadaşlar var ki teknolojiyi yaratmış ve dünya pazarında en iyi yerlere satıyorlar. Bunu daha da geliştirmek istiyoruz. Bu yıl MIT’den Yrd. Doç. Mehmet Bayındır’ı buraya getirdik. Çok genç olmasına karşın dünya çapında bir bilim adamı. Fiber lazerler üzerine çalışıyor. Bunlar çok hızlı lazerler. Bu lazerlerden dokuyu yakmadan, acı vermeden kesecek neşterler yapmak istiyoruz. Eskiden hastanın tümörü alınır ve hasta 10 gün hastanede kalırdı. Şimdi bu fiber neşter sayesinde kısa sürede ayakta endoskopiyle orası yakılıp temizleniyor. Ayrıca bu merkezde yalnızca fizikçiler değil, çok güçlü kimyacılar, nanobiyoteknoloji alanında çalışanlar da var.”

Ulusal Nanoteknoloji Merkezi
“Ulusal Nanoteknoloji Merkezi kurma çalışmaları aslında 2000 yılında başladı. Ben o sırada ABD’deydim. 1996 yılından beri nanoteknoloji konusunda çalışmalar yapıyorum. Avrupa’da çeşitli kuruluşlara nanoteknoloji konusunda danışmanlık yaptım. İlk nanoteknoloji panellerini hazırlayan ve NATO ülkelerinin devlet başkanlarına nanoteknoloji öneren grup içinde yer aldım. 2001 yılında Türkiye’ye döndükten sonra nanoteknoloji merkezi kurmak için girişimlerde bulundum. Projem 2004 yılında Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından kabul edildi. Bu proje altı aydır devam ediyor. Zaten 1990’ların başından beri Bilkent Üniversitesi İleri Araştırmalar Merkezi’nde çalışmalar yapıyorduk. Merkez 2007’de faaliyete geçecek. Ulusal Nanoteknoloji Merkezi’nde ilk ürün olarak arkadaşlarımız dünyanın en küçük Türk bayrağını çizdi. Bu arada bize birçok araştırma talebi geldi. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin nanoteknoloji konusunda çok önemli araştırma talepleri var. İlk hedefimiz bu alanda uzmanlar yetiştirmek. Bu uzmanları iş dünyasına araştırmacı olarak yetiştirmek ve endüstriyel buluş geliştirmelerini sağlamak istiyoruz.”

Kaynak: http://www.vsdergi.com/200609/03/01_4.asp

Metal Tozları ile Yapılabilecek Çalışmalar

Metal tozları, günümüzde bir çok çalışmalarda ara ürün olarak kullanılmaktadır. Metal tozları diğer bir manada toz metalurjisi ile aynı manadadır. Metaller mikro parçacıklara kadar indirgendiğinde fiziksel ve kimyasal özellikleri değişmekte ve kullanılabilirliği artmaktadır. Aşağıda çokça bilinen metal ve metal oksit tozlar bulunmaktadır.

Alaşım Tozları için tıklayınız.
Alüminyum Oksit (Alümina) için tıklayınız.
Alüminyum Tozu için tıklayınız..
Bakır Tozu için tıklayınız..
Bor Karbür B4C için tıklayınız..
Bor Tozu için tıklayınız..
Çinko Tozu için tıklayınız..
Demir Tozu için tıklayınız..
Diğer Tozlar için tıklayınız..
Grafit Tozu için tıklayınız..
Kalay Tozu için tıklayınız..
Kuvars Tozu (Quartz) için tıklayınız..
Lityum Karbonat için tıklayınız..
Magnezyum Tozu için tıklayınız..
Mangan Tozu için tıklayınız..
Metal Oksit Tozları için tıklayınız..
Nadir Toprak Metalleri için tıklayınız..
Nikel Tozu için tıklayınız..
Sarı Pirinç Tozu için tıklayınız..
Seryum Oksit CeO2 için tıklayınız..
Silika – SiO2 – Silikon Dioksit – Silisyum Dioksit için tıklayınız..
Silisyum Karbür SiC için tıklayınız..
Silisyum Tozu için tıklayınız..
Titanyum Dioksit – TiO2 için tıklayınız..

Detayli bilgi için ; www.metaltozlari.com

Grafen Nedir ? Grafen ile yapabilecekleriniz

Grafen, altıgenlerin tekrarlanan bir yapısında birbirine bağlanan karbon atomlarından oluşan bir malzemedir. Grafen o kadar incedir ki, iki boyutlu olarak kabul edilir. Grafenin düz bal peteği deseni, dünyadaki en güçlü malzeme olmasının yanı sıra en hafif, en iletken ve şeffaf olan gibi olağanüstü özelliklere de sahiptir. Grafen, neredeyse her endüstride (elektronik, tıp, havacılık ve çok daha fazlası gibi) sonsuz potansiyel uygulamalara sahiptir.

Grafen, bir atomda kalın olan ve aynı zamanda inanılmaz derecede güçlü olan çelikten yaklaşık 200 kat daha güçlü olan en ince malzemedir. Bunun üzerine grafen, ısı ve elektrik için mükemmel bir iletken ve ilginç ışık emilimi yeteneklerine sahiptir. Hemen hemen her sektörde entegrasyon için sınırsız potansiyel ile dünyayı değiştirebilecek bir malzemedir. Grafen son derece çeşitli bir malzemedir ve çeşitli üstün özelliklere sahip farklı malzemeler üretmek için diğer elementlerle (gazlar ve metaller dahil) birleştirilebilir. Dünyanın dört bir yanındaki araştırmacılar, çeşitli özelliklerini ve olası uygulamalarını öğrenmek için sürekli olarak grafen ve patent araştırması yapmaya devam ediyorlar.

Grafen Kullanım Alanları

Dokunmatik ekranlar (LCD veya OLED ekranlar için)
Transistörler
Bilgisayar çipleri
Piller
Enerji üretimi
Süperkapasitörler
DNA dizilimi
Su filtreleri
Antenler
Güneş hücreleri

Detaylı bilgi için ; www.grafen.com.tr

GAZ BETON ÜRETİMİ VE GAZ OLUŞTURUCULAR

GAZ BETON ÜRETİMİ için,dolgu maddesi olarak silis kumu ve kireç kullanılır. Ayrıca bağlayıcı olarak alçı ve beyaz çimento kullanılırken, gaz betonu kabartmak ve gözenek oluşturmak içinse aktif alüminyum tozu ve alüminyum pasta kullanılır. Birde bunu harç haline getirmek için bir miktar su eklenir. Gaz beton üretimi, tamamen teknik bir konudur.

Üretiminde Kullanılan Hammaddeler
  • Kuvarsit
  • Çimento
  • Kireç ve alçıtaşıdır.

Gaz Beton, Gözenek Oluşturucular

  • Aktif Alüminyum Toz
  • Alüminyum Pasta

Aktif alüminyum toz, tehlikeli ve ithal bir malzemedir.Ülkemizde bir çok firma bu tozun kullanımını bırakmıştır. Diğer alüminyum tozlarından farkı  aktif özelliğinin fazla oluşudur.

Alüminyum pasta, aktif alüminyumdan farkı  su bazlı oluşu ve yarı katı yarı pasta formunda tehlikesiz oluşu kullanım sebebi oluşturmuştur.

Detaylı Bilgi İçin ; www.gazbeton.com