Nanoteknoloji, gıda endüstrisinde çeşitli yenilikler ve gelişmeler getirebilir. Bu teknolojinin gıda endüstrisindeki uygulamaları, gıda üretimi, ambalajlama, depolama ve güvenlik gibi alanlarda çeşitli avantajlar sağlayabilir. İşte nanoteknolojinin gıda endüstrisindeki bazı temel uygulamaları:
Gıda Güvenliği: Nanoteknoloji, gıdalardaki mikrobiyal kontaminasyonu azaltmak ve gıda güvenliğini artırmak için kullanılabilir. Nano boyutlu antimikrobiyal maddeler, gıdalarda bakteri ve diğer patojen organizmaların büyümesini engelleyebilir ve gıdaların raf ömrünü uzatabilir.
Gıda Ambalajlama: Nanoteknoloji, gıda ambalajlama endüstrisinde kullanılarak, gıdaların tazeliklerini ve kalitelerini korumak için gelişmiş ambalaj malzemeleri üretilmesini sağlar. Nano yapılar, ambalaj malzemelerinin daha yüksek bariyer özelliklerine sahip olmasını ve gıdalardaki oksidasyonu azaltarak daha uzun raf ömrü sağlamasını sağlayabilir.
Gıda İzleme ve Etiketleme: Nanoteknoloji, gıda bileşenlerinin ve katkı maddelerinin izlenmesi ve tespit edilmesi için kullanılabilir. Nano sensörler ve etiketleme teknikleri, gıda ürünlerinin kökenini, bileşenlerini ve kalitesini izlemek için kullanılabilir.
Besin Değerini Artırma: Nanoteknoloji, gıdalara ek besin maddeleri eklemek ve besin değerini artırmak için kullanılabilir. Örneğin, nano boyutlu besin maddeleri, gıda ürünlerine eklenerek vitamin ve mineral içeriğini artırabilir veya biyoaktif bileşenlerin emilimini artırabilir.
Gıda Üretiminde Verimlilik: Nanoteknoloji, gıda üretim süreçlerinde verimliliği artırmak için kullanılabilir. Nano yapılar, gıda üretim ekipmanlarının ve paketleme makinelerinin daha etkin bir şekilde temizlenmesine yardımcı olabilir veya gıda işleme süreçlerinin daha hızlı ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlayabilir.
Nanoteknolojinin gıda endüstrisindeki bu uygulamaları, gıda güvenliğini artırmak, gıda kalitesini korumak, besin değerini artırmak ve üretim süreçlerini iyileştirmek için potansiyel sağlar. Ancak, bu teknolojinin güvenlik, düzenleme ve tüketici kabulü gibi bazı endişeleri de beraberinde getirdiği unutulmamalıdır. Bu nedenle, nanoteknolojinin gıda endüstrisinde kullanılması dikkatlice incelenmeli ve uygun düzenlemelere tabi tutulmalıdır.
Titanyum dioksit nanoparçacıkları, kanser tedavisinde potansiyel olarak kullanılan bir nanomalzemedir. Bu nanoparçacıkların özellikleri, kanser hücrelerini hedef alarak tedaviyi daha etkili hale getirebilir. İşte titanyum dioksit nanoparçacıklarının kanser tedavisindeki uygulamaları hakkında bazı bilgiler:
Fotokatalitik Özellikler: Titanyum dioksit nanoparçacıkları, ışığa maruz kaldıklarında fotokatalitik reaksiyonlar başlatabilirler. Bu özellik, kanser hücrelerini hedef almak için kullanılabilir. Örneğin, titanyum dioksit nanoparçacıkları ışığa maruz kaldığında serbest radikaller oluşturabilir ve bu radikaller kanser hücrelerinin ölümüne neden olabilir.
Hipertermi Tedavisi: Titanyum dioksit nanoparçacıkları, ışığa maruz kaldıklarında çevresel sıcaklığı artırabilirler. Bu özellik, kanser hücrelerini hedef alarak hipertermi tedavisi olarak bilinen bir tedavi yöntemi uygulanmasını sağlar. Yüksek sıcaklık, kanser hücrelerinin ölümüne ve tümörün küçülmesine neden olabilir.
Görüntüleme ve Tanı: Titanyum dioksit nanoparçacıkları, kanser hücrelerini görüntülemek ve tanımak için kullanılabilirler. Bu nanoparçacıklar, kanser hücrelerine özgü reseptörlerle etkileşime girerek tümörlerin görüntülenmesini ve tanımlanmasını sağlayabilirler.
İlaç Taşıyıcı Sistemler: Titanyum dioksit nanoparçacıkları, kanser ilaçlarının taşınması ve hedeflenmiş salınımı için kullanılabilirler. Bu nanoparçacıklar, ilaçların tümöre doğrudan taşınmasını sağlayarak yan etkileri azaltabilir ve tedavi etkinliğini artırabilir.
Radyoterapi Yardımı: Titanyum dioksit nanoparçacıkları, radyoterapi ile birlikte kullanılarak kanser tedavisindeki etkinliği artırabilirler. Bu nanoparçacıklar, radyasyonun kanser hücrelerine daha etkin bir şekilde ulaşmasını sağlayabilir ve sağlıklı dokuların zarar görmesini azaltabilir.
Bu uygulamalar, titanyum dioksit nanoparçacıklarının kanser tedavisindeki potansiyelini göstermektedir. Ancak, bu teknolojinin klinik uygulamalara geçmeden önce güvenlik, etkinlik ve düzenleyici gerekliliklerin dikkatlice incelenmesi gerekmektedir.
Polihidroksillenmiş fullerenler (PHF’ler), karbon bazlı nano yapılar arasında önemli bir yere sahiptir. Fullerenler, karbon atomları arasındaki düzenli bir dizi olan küresel yapılar olarak bilinir. Polihidroksillenmiş fullerenler, bu yapıların hidroksil (OH) grupları ile modifiye edilmiş halidir.
PHF’lerin bazı önemli özellikleri şunlardır:
Su Çözünürlüğü: Fullerenler genellikle organik çözücülerde çözünürler ancak polihidroksillenme işlemi ile hidrofilik hale getirilirler ve su içinde çözünür hale gelirler. Bu, biyomedikal uygulamalar için özellikle önemlidir çünkü su bazlı ortamlarda biyolojik sistemlerle etkileşim sağlamalarını sağlar.
Biyouyumluluk: Polihidroksillenmiş fullerenler, biyolojik sistemlerde daha az toksik olma eğilimindedirler ve hücrelerle daha az zararlı etkileşime girerler. Bu özellikleri, ilaç teslimi, görüntüleme ve diğer biyomedikal uygulamalar için potansiyel sağlar.
Antioksidan Özellikler: Fullerenler, serbest radikalleri yakalama kabiliyetleriyle bilinirler. Polihidroksillenmiş fullerenler, bu antioksidan özellikleri sayesinde hücrelerdeki oksidatif stresi azaltmaya yardımcı olabilirler.
Elektriksel ve Optik Özellikler: Fullerenlerin kendine özgü elektriksel ve optik özellikleri vardır. Polihidroksillenme, bu özellikleri değiştirebilir veya iyileştirebilir.
Uygulamalar: Polihidroksillenmiş fullerenlerin potansiyel uygulama alanları arasında biyomedikal görüntüleme, kanser tedavisi, nörodejeneratif hastalıkların tedavisi, malzeme bilimi ve güneş hücreleri gibi alanlar bulunmaktadır.
Bu özellikler, polihidroksillenmiş fullerenlerin potansiyelini belirlerken, aynı zamanda dikkatlice incelenmesi gereken karmaşık etkileşimlerin olduğunu da gösterir. Bu nedenle, daha fazla araştırma ve geliştirme, bu nano yapıların potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmak için önemlidir.
“Demir oksit, demir ve oksijen elementlerinden oluşan bir bileşiğe verilen addır. Doğada doğal olarak bulunur ve farklı kristal yapılarına sahip olabilir. Özellikle kırmızı, sarı ve siyah gibi renklerde görünüm gösterebilir. Demir oksit, pigment olarak kullanımının yanı sıra manyetik özellikleri nedeniyle manyetik depolama cihazlarında ve manyetik alan sensörlerinde de yaygın olarak kullanılır. Nanokar, demir oksitin nano boyutlarda özelliklerini ve uygulamalarını inceleyen ve geliştiren bir alan olarak, demir oksitin nano boyutta üretimi, özellikleri ve geniş uygulama alanları üzerine odaklanır.”
“Lityum iyon piller ve grafen piller, geleceğin enerji depolama teknolojileri olarak büyük önem taşımaktadır. Lityum iyon piller, yüksek enerji yoğunluğu, hafiflik ve uzun ömürleriyle geniş bir uygulama yelpazesine sahiptir, özellikle taşınabilir elektronik cihazlarda ve elektrikli araçlarda yaygın olarak kullanılırlar. Ancak, lityum iyon pillerin kapasitesi ve şarj süreleri konusunda sınırlamaları bulunmaktadır.
Grafen piller ise, grafenin benzersiz özelliklerinden yararlanarak üretilen yeni nesil pillerdir. Grafen, yüksek yüzey alanı, yüksek iletkenlik ve kimyasal stabilite gibi özelliklere sahiptir, bu da grafen pillerinin daha yüksek enerji yoğunluğu, daha hızlı şarj/deşarj oranları ve daha uzun ömürler sağlamasını mümkün kılar. Ayrıca, grafen piller çevre dostudur ve lityum iyon pillere kıyasla daha güvenli olabilirler.
Gelecekte, lityum iyon piller ve grafen piller arasındaki rekabet ve işbirliği, daha verimli ve güvenilir enerji depolama çözümlerinin geliştirilmesine olanak sağlayabilir. Bu teknolojilerin ilerlemesiyle birlikte, taşınabilir cihazlardan elektrikli araçlara kadar birçok alanda daha uzun ömürlü, daha hızlı şarj edilebilir ve çevre dostu enerji depolama sistemleri görebiliriz.”
Grafen sentezinde en çok tercih edilen yöntemlerden biri Kimyasal Buhar Biriktirme (CVD) yöntemidir. Bu yöntemde, gaz fazında bulunan karbon molekülleri bir taşıyıcı gazın yardımıyla bir yüzey üzerine taşınır ve bu yüzeyde biriken karbon atomları, grafen tabakalarını oluşturmak için düzenlenir. CVD yöntemi, büyük alanlarda ve büyük ölçeklerde grafen üretmek için uygun bir tekniktir ve yüksek saflıkta grafen üretebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, grafen endüstrisinde geniş çapta kullanılan bir yöntemdir.
İşte karbon siyahı nanotozunun 6 kullanım alanı:
Lastik Endüstrisi: Karbon siyahı nanotoz, lastik üretiminde dolgu malzemesi olarak yaygın olarak kullanılır. Lastiklerin mekanik özelliklerini artırmak ve aşınma direncini artırmak için eklenir.
Biyomedikal Uygulamalar: Karbon siyahı nanotoz, biyomedikal alanda görüntüleme ve ilaç dağıtımı gibi birçok uygulamada kullanılabilir. Biyolojik olarak uyumlu ve inert bir malzeme olması nedeniyle biyomedikal uygulamalarda kullanımı artmaktadır.
Batarya Teknolojisi: Karbon siyahı nanotoz, lityum iyon piller gibi batarya sistemlerinde anot malzemesi olarak kullanılabilir. Bu, bataryaların enerji yoğunluğunu artırabilir ve şarj/deşarj sürelerini iyileştirebilir.
Elektrik İletimi: Karbon siyahı nanotoz, elektrik iletkenliği yüksek olan bir malzemedir. Bu özelliği nedeniyle elektrik iletkeni olarak, özellikle elektrot ve iletken film uygulamalarında kullanılabilir.
Boya ve Kaplama Endüstrisi: Karbon siyahı nanotoz, boya ve kaplama endüstrisinde siyah renk elde etmek için pigment olarak kullanılabilir. Ayrıca, yüzey özelliklerini iyileştirmek ve koruyucu kaplamaların performansını artırmak için de kullanılabilir.
Kompozit Malzemeler: Karbon siyahı nanotoz, çeşitli kompozit malzemelerin güçlendirilmesi ve iyileştirilmesinde kullanılabilir. Polimer matrisli kompozitlerde katkı maddesi olarak kullanılarak, mekanik ve termal özelliklerini artırabilir ve malzemenin dayanıklılığını artırabilir.
Silikon karbür, yüksek sıcaklıklarda ve aşınma direnci gerektiren birçok uygulamada kullanılan bir seramik malzemedir. İşte kullanım alanlarından bazıları:
Endüstriyel Fırınlar: Yüksek sıcaklıklarda çalışan endüstriyel fırınların yalıtımı için kullanılır.
Yüksek Sıcaklık Elektroniği: Silikon karbür, yüksek sıcaklıklarda ve yüksek güç koşullarında çalışabilen elektronik cihazlar için bir bileşen malzemesi olarak kullanılır.
Aşınmaya Dayanıklı Parçalar: Silikon karbür, aşınmaya dayanıklı yüzey kaplamaları ve bileşenlerde kullanılır. Özellikle madencilik ekipmanları, otomobil fren diskleri ve kesici aletler gibi aşınmaya maruz kalan parçalarda yaygın olarak kullanılır.
Termal İletkenlik Uygulamaları: Silikon karbür, yüksek termal iletkenlik özelliği nedeniyle termal yönetim uygulamalarında kullanılır. Özellikle yüksek güç elektronik cihazlarının soğutulması için termal arayüz malzemesi olarak kullanılabilir.
Yüksek Gerilim Güç Sistemleri: Yüksek gerilimli güç sistemlerinde yalıtım malzemesi olarak kullanılır. Yüksek gerilim transformatörlerinin yalıtımı için özellikle yaygın olarak kullanılır.
Hızlı Frenleme Uygulamaları: Otomotiv endüstrisinde hızlı frenleme sistemlerinde, özellikle yarış arabalarında, yüksek sıcaklık dayanımı ve aşınma direnci sağlamak için kullanılır.
Grafen oksit, son yıllarda nanoteknoloji alanında önemli bir ilgi odağı haline gelmiştir. Bu nanomalzeme, benzersiz elektriksel, mekanik ve optik özelliklere sahip olması nedeniyle çeşitli uygulama alanlarında büyük bir potansiyele sahiptir. Bu makalede, grafen oksit aktüatörlerin dönüştürücü teknolojilerdeki rolü ve geleceği incelenecektir.
Grafen Oksit Aktüatörlerin Özellikleri: Grafen oksit, grafen tabakalarının oksidasyonuyla elde edilen bir malzemedir. Bu malzeme, yüksek yüzey alanı, esneklik, kimyasal ve termal stabilite gibi önemli özelliklere sahiptir. Bu özellikler, grafen oksit aktüatörlerin dönüştürücü teknolojilerde kullanılmasını mümkün kılar.
Uygulama Alanları:
Mikroelektromekanik Sistemler (MEMS): Grafen oksit aktüatörler, MEMS cihazlarında hareketli parçaların kontrolünde kullanılabilir. Özellikle, nanoskala hareketli parçaların hassas kontrolü için idealdirler.
Optoelektronik Cihazlar: Grafen oksit aktüatörler, optik modülatörler, ışık yönelticiler ve dalga kılavuzları gibi optoelektronik cihazlarda kullanılabilir. Bu cihazlar, ışığın yönlendirilmesi ve modülasyonu için kullanılır.
Biyomedikal Uygulamalar: Grafen oksit aktüatörler, biyomedikal alanda taşınabilir tıbbi cihazlar ve tıbbi görüntüleme sistemleri için potansiyel birer bileşen olabilir. Örneğin, mikrocerrahi robotlarının hareketini kontrol etmek için kullanılabilirler.
Akıllı Malzemeler: Grafen oksit aktüatörler, akıllı malzemelerin üretiminde kullanılabilir. Bu malzemeler, dış uyarıcılara yanıt olarak şekil değiştirebilir veya hareket edebilirler.
Gelecek Perspektifi: Grafen oksit aktüatörlerin dönüştürücü teknolojilerdeki kullanımı, gelecekte daha da önemli hale gelebilir. Bu malzemenin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi, çeşitli endüstrilerde yenilikçi ve etkili çözümler sunabilir.
Sonuç: Grafen oksit aktüatörler, dönüştürücü teknolojilerin geleceğinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu makalede, bu malzemenin özellikleri, uygulama alanları ve gelecek perspektifi üzerinde durulmuştur. Grafen oksit aktüatörlerin ilerlemesi, teknolojik yeniliklerde önemli bir itici güç olabilir.
Web 3.0, internetin evriminin sonraki aşamasını temsil eden ve sıklıkla “sembantik web” veya “bağlantılı veri web’i” olarak adlandırılan bir kavramdır. Bu yeni internet evresi, daha akıllı, bağlantılı ve kullanıcı odaklı bir deneyim vaat ediyor. Web 3.0’ın temel özelliklerini anlamak, geleceğin internetini nasıl şekillendireceğine dair önemli ipuçları sunar.
Web 3.0, interneti daha akıllı, daha güvenli ve daha kullanıcı odaklı hale getirme potansiyeline sahiptir. Ancak, bu yeni teknolojilerin etik ve yasal zorlukları da beraberinde getirdiği unutulmamalıdır. Geleceğin internetini şekillendirmek, bu teknolojilerin sorumlu ve etik bir şekilde kullanılmasını gerektirir.
Masterbatch, plastik sektöründe granüllerden oluşan yarı mamüllere verilen isimdir. Masterbacthler plastik ürünlerin üretiminde hammadde veya taşıyıcı katkılar olarak kullanılmaktadır. Boyutlarının küçük olması sebebiyle hızlıca eriyebilirler ve karışımı kolaylaştırmaktadırlar.
Masterbacthler renklendirici, alev geciktirici, anti-slip, benzeri özellik taşına katkıları polimer ile karıştırılarak masterbarh formunda sektörel üretimler de kullanılmaktadır.
Fakat gelişen nanoteknoloji ile farklı nano tozlar üretilmekte ve bu tozlar antibakteriyellik, iletkenlik, fiziksel ve kimyasal bir çok özellik barındırmaktadır.
Bu sebeple firmamız nano tozlar üzerine çalışmakta , polimer ile nano toz karışımlı masterbacth katkılar üretmektedir.
Üretmiş olduğumuz nano toz katkılı masterbacthler
– Nano Mgo Toz Katkılı,
– Nano Ag+ Toz Katkılı,
– Nano Al2O3 Toz Katkılı,
– Nano Karbon Nanotüp,
– Nano Grafen Oksit Katkılı,
– Nano Grafen Toz Katkılı,
– Nano SiO2 Toz Katkılı,
– Nano ZnO Toz Katkılı,
ABS, PP, GPPS, HDPE, LDPE, Akrilik, EVA, TPE, TPO, TPU, SAN, PVC, PEBA, PC, PMMA, POM masterbatchler
Kullanım Alanları
Elektrikli Aletler: Buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrikli ocak, televizyon ve kamera v.b Kimyasallar ve Yapı Malzemeleri: Plastik boru, sıhhi tesisat, küvet, tek parça tuvalet, kamu hizmetleri ve plastik zeminlerde vb. Elektronik Tıp Alanında : Hastaneler, tıbbi aletler, tek kullanımlık eldiven, vb. Nihai Ürünler : Tıraş makinası, hesap makinası, oyuncak, kırtasiye, mobilya ve plastik bardak vb. Otomotiv Alanında : Kapı kolu, çizgi tahtası, direksiyon simidi ve jokey kutusu, vb. Ambalaj Sanayisin de: Plastik şişeler, su kovaları, streç vb.
Nanoteknoloji, nanometre cinsinden ölçülen (1nm = metrenin milyarda biri) nano boyutlu parçacıkları üretme ve kullanma konusunda hızla büyüyen bir bilimdir. Sağlık ürünlerinde erken bir etkiye sahip olan bir nanomalzeme, nano-gümüştür.
Gümüş, doğal antibakteriyel ve antifungal özellikleri nedeniyle 100 yılı aşkın bir süredir tıbbi rahatsızlıkların tedavisinde kullanılmaktadır.
Nano gümüş parçacıkları tipik olarak 25 nm’yi ölçer. Nispeten son derece geniş yüzey alanına sahiptirler, bakteri veya mantarlarla temaslarını arttırırlar ve bakterisit ve fungisit etkinliğini büyük ölçüde geliştirirler.
Bakteri ve mantar ile temas ettiğinde nano gümüş, hücresel metabolizmayı olumsuz yönde etkileyecek ve hücre büyümesini engelleyecektir. Nano gümüş, solunumu, elektron transfer sisteminin bazal metabolizmasını ve substratın mikrobiyal hücre zarında taşınmasını baskılar. Nano gümüş enfeksiyon, koku, kaşıntı ve yaralara neden olan bakteri ve mantarların çoğalmasını ve büyümesini engeller.
Nano Silver, yanıklar, haşlanmalar, cilt donörü ve alıcı bölgeler için pansumanlar gibi diğer sağlık ürünleri yelpazesine uygulanabilir; akne ve kavite yaraları; ve kadın hijyen ürünleri – günlük pedler, hijyenik havlular ve pantolonlar.
Nano Gümüş:
· Yüksek etkili
· Hızlı hareket
· Zehirsiz
· Uyarıcı olmayan
· Alerjik olmayan
· Toleranssız
· hidrofilik
Gümüşün Tarihsel Kullanımı
· Eski Avrupa soyluları normalde gıda zehirlenmesini önlemek için gümüş sofra takımları kullanırdı.
· Hintliler çabuk bozulan yiyecekleri saklarken gümüş ince film kullanırlardı.
· Erken batı yerleşimleri, bozulmayı ve kirlenmeyi geciktirmek için su fıçılarında ve süt sürahilerinde gümüş paralar bulundururdu.
· Avustralya’da, yerleşimcilerin bozulmayı geciktirmek için su depolarına bir parça gümüş eşya koymaları hala yaygındır.
· Modern zamanlarda evlerde, işyerlerinde ve havayollarında kullanılmak üzere gümüş su arıtma filtreleri ve tabletleri mevcuttur.
· Yüzme havuzu suyunu sterilize etmek için klor yerine gümüş ve bakır iyonları kullanan elektrikli iyonlaştırıcı üniteler geliştirildi
· Gümüş, ABD Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA) ve Ruslar tarafından her iki ülkenin uzay mekiklerindeki suyu arıtmak için bile kullanılıyor.
· Günümüzde piyasada 50’den fazla gümüş bazlı ilaç bulunmaktadır, yani oral, enjekte edilebilir ve topikal formlar.
Ürünleri temiz tutmaya yardımcı olmak için tekstilden tıbbi kateterlere kadar çeşitli uygulamalarda antimikrobiyal teknoloji kullanılmaktadır. Teknoloji yerleşik koruma sunar ve ürünlerin sürekli olarak mikropların büyümesine direnmesini sağlar.
Nanoteknoloji , bakteri üremesi için koşullar mevcut olduğunda antimikrobiyal bileşenlerini otomatik olarak serbest bırakmak üzere tasarlanmıştır. Bu yetenek, mikroplara karşı kalıcı ürün koruması sağlar.
Nanoteknoloji, solunumu engelleyerek, hücre bölünmesini engelleyerek ve hücre metabolizmasını bozarak mikroplarla savaşan iyonik gümüş gibi aktif bileşenlerini sağlamak için bir zeolit taşıyıcı kullanır.
Nanoteknoloji teknolojisi, bir ürünün ömrü boyunca mikrobiyal inhibisyon sağlamak için özelleştirilebilir. Nanoteknoloji teknik ekibi, uygulamalarını gerçekten anlamak ve bir ürünün tam ihtiyaçlarına en uygun çözümü sağlamak için ortaklarıyla yakın bir şekilde çalışır.
Nanotüpler, tanım gereği, bir fulleren yapısına ve 1 ila 2 nanometre çapında bir tüp şeklindeki karbon molekülleridir. Bir fulleren yapısı ayrıca içi boş moleküllere sahip karbonun herhangi bir allotrop sınıfı olarak tanımlanır. Şimdi nanotüpler bu kalınlıkta olduğuna göre 1 ila 2 nanometrenin ne olduğunu bulalım.
Size bir fikir vermesi için, bir nanometre kabaca metrenin milyarda 1’idir. Milyarlarca ve trilyonlarca bütçe açığının olduğu günümüz dünyasında, bu sözler bazen o kadar sık söyleniyor ki etkisini yitiriyor. Her sayının sayılması 1 saniye sürerken, 1 milyara kadar saymanın ne kadar süreceğini araştırmaya karar verdim. Durmadan sayarsak, 1 saniye/sayı kuralıyla 1 milyara kadar saymak 31 yıl, 251 gün, 7 saat, 46 dakika ve 39 saniye sürer. Boş zamanınız varsa bunu denemek isteyebilirsiniz 🙂
Nanoteknoloji: Atomları ve molekülleri tek tek işleme ve yeniden düzenleme yoluyla kullanışlı,materyal,araç ve sistem yaratma sanatı ve bilimi. (Örn:elmas-kömür) Hassas nokta maddenin moleküler yapısını değiştirmek ve atomunu işlemeyi başarabilmektir. Her endüstri gibi malzeme de bu furyadan nasibini alacaktır.
Nanoteknoloji ve İlgili Uygulamalar
Niçin Küçük Daha İyidir?
Bu kadar küçük nasıl yapılabiliyor?
1. Top-Down
“Yukarıdan-Aşağıya” – bir malzemeyi küçülterek nano boyuta getirmek (heykel tıraş gibi).
“Aşağıdan-Yukarıya” – atomları bilinçli bir şekilde dizerek nano ölçekli malzeme geliştirmek. Bu yöntem zor olmasından dolayı çok az kullanılıyor.
Nanoteknoloji’ nin Kullanım Ve Uygulama Alanları
1-Endüstriyel Alan: Otomotiv parçaları (mikro sensör, makine ve pompa kullanan otomobiller), nano boyutlu kaplamalar, chip ve cd üretimi.
2-Tıp ve Sağlık Alanı: Mikro-nano cerrahi ( özellikle göz ve beyin cerr.), Hücre, doku ve moleküllerdeki hasarların belirlenmesi, Ultraviyole korumalı kozmetik ürünler yaratılıyor.
3-Bilimsel Araştırmalar: Yüzey karekterizasyonu ve modifikasyonu, Mikroorganizmaların taşınması, DNA-Modifikasyonu.
4-Malzeme Bilimi; Çok daha güçlü, hafif, kimyasal işlemlere ve sıcaklığa dayanıklı malzemelerin üretiminde kullanılıyor. Örneğin kurşun geçirmez karbon nanotüplerden üretilmiş kumaşlar. Bu yolla üretilen ve nanotext denilen kumaşlar da leke ve bakteri tutmuyor ve çok sağlam oluyor. Radyasyon veya ışığa karşı kontrol edilebilir tepkiler veren malzemeler de geliştirildi. Nanoteknolojik ışıklandırma sistemleri ile dünya enerji ihtiyacının yüzde 10 oranında azalması bekleniyor.
5-Enerji; Nanoteknolojiyle üretilen yakıt hücreleri, gelişmiş piller, güneş hücreleri
NANO METALLER VE NANO METAL BİLİŞİMLER
Nanoteknoloji Ag, 99.95%, 100nm
Nanoteknoloji Ag, 99.95%, 20-30nm
Nanoteknoloji Ag, 99.95%, 20-30nm, PVP coated
Nanoteknoloji Ag, 99.9%, 50-60nm
Nanoteknoloji Ag, 99.99%, 30-50nm, oleic acid coated
Nanoteknoloji Ag, 99.9%, 200-400nm
Nanoteknoloji Ag, 99.9%, 500-800 nm
Nanoteknoloji Ag, 99.99%, 15nm, 25wt%, self-dispersible
Nanoteknoloji Ag, nanowires
Nanoteknoloji Al, 99.7%, 40-60nm
Nanoteknoloji Al, 99.7%, 60-80nm
Nanoteknoloji Al, 99.7%, 100~130nm
Nanoteknoloji Al, 98%, 1~2um
Nanoteknoloji Al, 99%, 1um, Spherical
Nanoteknoloji Al, 99%, 2um, Spherical
Nanoteknoloji Al, 99%, 5um, Spherical
Nanoteknoloji Al-Si, 1~2um
Nanoteknoloji Al-Si, 4~5um
Nanoteknoloji Au, 99.99%, 50-100nm
Nanoteknoloji Au, 99.9%, 20nm
Nanoteknoloji B, 99.9999% 20 nm
Nanoteknoloji B, 99.9%, <100nm
Nanoteknoloji Bi, 99.9%, <100nm
Nanoteknoloji Bi, 99.0+%, -325 mesh
Nanoteknoloji Bi, 99%, <25um
Nanoteknoloji Diamond, 95%, 3-4nm
Nanoteknoloji Diamond, 93%, 3-4nm
Nanoteknoloji Diamond, 55-75 %, 4-15nm
Nanoteknoloji Graphite, natural flake, 99%, 1um
Nanoteknoloji Graphene Nanopowder (1-5 nm)
Nanoteknoloji Graphene Nanopowder (6-8 nm)
Nanoteknoloji Graphene Nanopowder (11-15 nm)
Nanoteknoloji Super Activated Carbon, 100nm
Nanoteknoloji Carbon Powder,99.99%
Nanoteknoloji Co, 99.8%, 25-30nm
Nanoteknoloji Co, C coated, 25~30nm
Nanoteknoloji Cr, 99.7%, 60-80nm
Nanoteknoloji Cr, 99.5%, ~5um
NKCu, 5-7nm, dispersion, oil soluble
Nanoteknoloji Cu, 99.8%, 25nm
Nanoteknoloji Cu, 99.9%, 40-60nm
Nanoteknoloji Cu, 99.9%, 60-80nm
Nanoteknoloji Cu, 99.9%, 100~130nm
Nanoteknoloji Cu, 99.5%, 300nm
Nanoteknoloji Cu, 99.8%, 500nm
Nanoteknoloji Cu, 99.8%, 1um
Nanoteknoloji Cu nanowires, 150nm immersed in ethanol
Nanoteknoloji Cu nanowires, 300nm
Nanoteknoloji Cu nanowires, 300nm immersed in ethanol
Nanoteknoloji Fe, 99.9%, 25nm
Nanoteknoloji Fe, 99.7+%, 40-60nm
Nanoteknoloji Fe, 99.7+%, 60-80nm
Nanoteknoloji Fe, 99.7+%, 100~130nm
Nanoteknoloji Stainless Steel 316L, 60-80nm
Nanoteknoloji Carbonyl-Fe, micro-sized
Nanoteknoloji Ge, 99.8+%, <200 nm
Nanoteknoloji Ge, 99.9+%, 20nm
Nanoteknoloji Mo, 99.7%, 40-60nm
Nanoteknoloji Mo, 99.9%, 0.5-0.8um
Nanoteknoloji Ni, 99.9%, 1.0-1.5um
Nanoteknoloji Ni, 99.9%, 20nm
Nanoteknoloji Ni coated with carbon, 99.9%, 20nm
Nanoteknoloji Ni, 99.7%, 40-60nm
Nanoteknoloji Ni, 99.7%, 60-80nm
Nanoteknoloji Ni, 99.9%, 500nm
Nanoteknoloji Ni, 99.8%, 80~150nm
Nanoteknoloji Ni, 99.9%, 300nm
Nanoteknoloji Carbonyl-Ni, 2-3um
Nanoteknoloji Carbonyl-Ni, 4-7um
Nanoteknoloji Carbonyl-Ni-Fe Alloy
Nanoteknoloji Pt, 99.9%, 200nm
Nanoteknoloji Pt, 99.9%, 15nm
Nanoteknoloji Ir, 99.9+%, 15nm
Nanoteknoloji Rh, 99.9+%, 15nm
Nanoteknoloji Ru, 99.9+%, 15nm
Nanoteknoloji Si, 99%, 100nm
Nanoteknoloji Si, 99.9%, 500nm
Nanoteknoloji Si, 99%, 30nm
Nanoteknoloji Si, 99%, 50nm
Nanoteknoloji Si, 99.999%, -325mesh
Nanoteknoloji Si, 99.9+%, -200/+325 mesh
Nanoteknoloji Sn, 99.7%, <100nm
Nanoteknoloji Ta, 99.7%, 60-80nm
Nanoteknoloji Ti, 99.9%, 40-60nm
Nanoteknoloji Ti, 99.9%, 60-80nm
Nanoteknoloji Ti, 99.9%, 40~60nm, PVP coated
Nanoteknoloji Ti, 99.5%, ~6um
Nanoteknoloji W, 99.7%, 40-60nm
Nanoteknoloji W, 99.7%, 80-100nm
Nanoteknoloji Zn, 99.7%, 40-60nm
Nanoteknoloji Zn, 99.7%, 80-100nm
Nanoteknoloji Zn, 99.9%, -325mesh
Karbon elyaf tozu olarak ta isimlendirilir. Yüksek performanslı termoset ve termoplastik malzemelerin imal edilmesinde kullanılan katkı maddesidir.
Karbon fiber tozunun tanecik boyutları 100-400 micron arasındadır. Elektrik iletkenliğinin, aşınma dayanımının önemli olduğu malzemelerin yapımında rahatlıkla kullanabilirsiniz. Toz formunda olduğu için uygulama esnasında iş güvenliği kurallarına özel hassasiyet gösterilmelidir.
Cam elyafının öğütülmesiyle elde edilen tozu, poliestere veya oto tamir macunlarına eklendiğinde mekanik dayanımı, sıcaklık dayanımını iyileştirir ve çekmeyi azaltır.
Cam elyaf tozu silan kaplı olması sayesinde poliester, vinilester ve epoksi ile uyumludur. Cam elyaf tozu Vinilester reçineler ile karıştırılarak kimyasal maddelere dayanıklı ve dolgulu bir ortam istenen yerlerde ve tamir amaçlı kullanılır.
Kullanım Alanları:
Cam Elyaf; İnşaat, Kompozit, Denizcilik, Otomotiv, Havacılık, Rüzgar Enerjisi gibi birçok sektörde kullanılmaktadır.
Cam Elyaf tozu Ayrıca yapıştırma macunu hazırlanırken yüksek kaliteli bir ürün elde edilmesine yardımcı olur.
Cam Elyaf tozu BMC üretiminde daha yüksek mukavemet sağlanmasına yardımcı olur.
Kobalt tozu doğal gri bir renge sahiptir; Sert bir metaldir ve sıcakken çok yumuşak hale gelir. Kobalt solüsyonları suyla seyreltildiğinde mavi renkten pembe renge dönüşür. Kobalt doğada yaygın olarak dağılmıştır ve her zaman diğer metallerle birleşik bir şekilde bulunur. Dünyadaki çoğu kobalt, aşınmaya ve sıcaklığa dayanıklı alaşımlar üretmek ve çelik aletler hazırlamak için kullanılır.
Görünüm
Kobalt gri-çelik bir metaldir.
Çözünürlük
Kobalt mineral asitler içinde çözünür.
Kullanımları
Alaşımların ve çeliklerin hazırlanması
Sınıflandırma
Güvenlik bilgi formunu (SDS) isteyin ve yerel yetkililere başvurun.
Emniyet
Request safety data sheet (SDS) and refer to points 4, 5, 6, 7, 8, 10, 13, 14, 15.
Belirtmeler
Kobalt Metali Ve Tozu çeşitli yoğunluklarda normal olarak mevcuttur ve orijinal ambalajında ve güvenlik bilgi formuna (SDS) belirtilen koşullar altında depolanmaktadır.
Eşanlamlılar
Kobalt tozu & metal, kobalt nanoteller, kobalt indirgenmiş grafen oksit nanokompozit, süper kobal
Lityum karbonat Li²CO³ formüllü, karbonatın lityum tuzu olan inorganik bileşik.Bu beyaz tuz metal oksitleme işleminde yaygın şekilde kullanılır. Bipolar bozukluğun tedavisi için temel bir sağlık sisteminde ihtiyaç duyulan en önemli ilaçtır. Dünya Sağlık Örgütü’nün esansiyel ilaçlar listesinde bulunur.
Lityum karbonat doğal olarak zabuyelit mineralinde bulunur, 1987 yılında Tibet gölü olan Zabuye’de bulunmuştur, ancak son derece nadirdir. Sevindirici şekilde, daha kolay bulunabilen ve temelde Şili ve Arjantin’deki mineral püskürükleri ve göllerde bulunan lityum klorür gibi maddelerden eldesi oldukça kolaydır. Karbonat ilk kez İsveç’li kimyager Johan August Arfwedson’un 1817’de, keşfettiği diğer lityum bileşikleriyle beraber dikkatini çekmiştir.
Lityum karbonatın kullanımı, iyi bilinmeyen bir madde için şaşırtıcı derecede çoktur. Katot üzerindeki bulunuşu, gaz varsa bir elektrokimyasal tepkimeye neden olan katı hal karbon dioksit dedektörlerinde önemlidir. Piroteknik havai fişeklerde keşfinden bu yana kullanılmaktadır, çünkü lityum tuzlarının parlak kırmızı bir alevle yandığı bilinmektedir. Lityum karbonat seramik ve camlarda değerli bir rol oynar.
Küçük miktarlarda lityum karbonat, silikanın, özellikle fırının içine girecek camların erime noktasını düşürmek için katkı maddesi olarak kullanılır. Seramiklere renk ve parlaklık veren cilalarda lityum karbonat doğrudan bir renklendirici olarak kullanılmaz, ancak özellikle demir oksit gibi diğer bileşiklerin canlılığını artırır. Bu çok yönlü bileşik, sertleşme zamanını azaltmak üzere yapıştırıcılara ve çimentolara eklenir.
Taşınabilir cihazlarımızın gücünü oluşturan lityum iyon pillerinin pozitif elektrotlarında lityum bileşiği olarak genellikle lityum kobalt oksit kullanılmakta ise de, bu bileşik karbonattan üretilir. Proses lityum karbonat ile kobalt karbonatı beraber 900 0C’de 60 saat civarında öğüterek yapılır. Daha düşük sıcaklıkta işleyen yöntemler de geliştirilmiştir.
Lityum karbonatın en aykırı uygulaması bipolar bozukluk (manik depresif bozukluk) için kullanılmasıdır. Lityum karbonat, keşfinden otuz yıl geçmeden eczane raflarında yerini almıştır, ilk olarak reçete edilmesi mesane taşlarının çözünmesine yardımcı olması içindir; daha sonra guttan romatizmaya kadar ve baş ağrılarından oluşan bir seri hastalığın tedavisinde de kullanılmıştır. Bu kullanımların pek çoğunu destekleyecek az sayıda iyi kanıt vardır, ilk olarak kullanılması bilimsel görünüşlü halk tıbbına benzemektedir.
Bu halk tıbbının ünü lityumun patentli ilaçlarda yer almasına yol açmıştır ve popüler bir içecekte bile bulunmaktadır. Gazlı içeceklerin pek çoğu kariyerine eczacıların elinde başlamıştır, Coca Cola ilk çıktığı zamanlar kokain içeriyordu. 1929’da yeni bir içecek “Bib-Label Lithiated Lemon-Lime Soda” (Lityumlu Limon-Yeşil Limon İçerikli Soda) ismiyle piyasaya girmiş ve 1940’lara kadar lityum bileşikleri içermiştir. Bazılarının şu andaki ismini vermesine neden olan yedi orijinal içeriğin biri olarak, içeceğin modern güvenli sürümü hâlâ 7-Up ismiyle anılır.
1949’da Amerika’lı psikiyatrist John Cade lityum karbonatın manik depresyon, sonrasında bipolar bozukluk olarak bilinen mani halini kararlılaştıracak etkin bir tedavi olduğunu keşfetmiştir. Bu kaza ile olan bir buluştur. Cade, idrardaki ürik asit ile ruhsal bozukluk arasında bir ilişki olduğunu düşünmüştü ve lityum ürat kullanarak ürik asidin çözünürlüğünü artırıp geçişine yardımcı olmak istemişti. Ancak Cade lityum iyonlarının, maniden ızdırap çeken kişilere yardımcı olacağını buldu.
Etki dramatik idi, Came diyetteki lityumun azlığında oluştuğunu bulduğu manik depresyonun lityum karbonat ile düzeltilebileceğini keşfetti. Bu yanlıştı – lityum diyette hiçbir rol almıyordu – ancak sonuç, lityumun, pek çok ruh hastalığına müdahalenin kaba ve modern gözle etik dışı olduğu bir ortamda değerli bir ilaç olarak bipolar bozukluğun giderilmesine yardımcı olması oldu. Lobotomi veya elektrokonvülzif tedavi ile kıyaslandığında, lityum karbonatla tedavi mükemmel bir olasılık olarak değerlendirildi.
Ne yazık ki, lityum tedavisi tehlikesiz değildir. Lityum seviyesi çok yükselirse ölümle sonuçlanabilir ve bu seviyelerin ortaya konmasından önce birkaç hasta yaşamını kaybetmiştir. Lityum, böbreklerin idrardan suyu yeniden soğurmasına yardımcı olan bir hormona etki ettiği için, kolaylıkla ciddi susuzluk yaratabilir. Tedavi ayrıca sersemlik ve kopukluk ve bulantı ile baş ağrılarına sebep olur. Büyük ihtimalle, doğal bir ürün olan lityum karbonatın patent alamamasına yardımcı olmamıştır ve farmasötik şirketlerine bu bileşiğin kullanılmasının daha iyi kontrol edilmesine yol açacak araştırmaları yapması için çok az çare bırakmıştır.
Şimdi, bir lityum yetmezliği ile beslenmekten ziyade, lityum karbonatın etkisinin bipolar bozukluğun mani fazı boyunca aşırı yüklenebilen çeşitli sinyal yolları ile etkileşme yeteneğinden ileri gelebileceğini biliyoruz. Kesin mekanizma belirlenememiş olsa da, iyonları hücre zarlarına geçiren potasyum-sodyum mekanizması ile etkileşmesinden veya bipolar bozuklukla ayarı değişebilen, vücudun günlük saatini sıfırlaması nedeniyle oluşabilir. Bu bileşik hâlâ değerli bir ilaçtır, ancak doz seviyelerine daha büyük ihtimam gösterilmeli ve yan etkileri en aza indirgeyecek önlemler alınmalıdır.
İlk bakışta, lityum karbonat ilgi çekmeyen beyaz bir toz gibi görünmektedir – ancak tıptaki önemi, havai fişeklere koyu kırmızı renk vermesi ve çömlek sırlarındaki renkleri parlaklaştırması, hayatları biraz daha iyi yapma potansiyeline sahip olduğunu göstermektedir.
Aluminyum hidroksitin 120 °C?de bozulmaya başlayan dayanıksız şekli bayerit olarak bilinir. Aluminyumun normal hidroksitinden başka tam olmayan hidroksitleri de bilinmektedir. alfa-AlO(OH) (disapor), yoğunluğu 3,3-3,5 g/mL, 350 °C?ye kadar kararlıdır, 350-420 °C sıcaklık aralığında alfa-Al2O3’e dönüşür, gama-AlO(OH) (bemit), yoğunluğu 3,01 g/mL, 600 °C?den sonra alfa-Al2O3’e dönüşür.
Alüminyum en bol bulunan metal ve en bol bulunan üçüncü element olmasına rağmen, alüminyum içeren maddelerin sadece bir kısmı (örneğin boksit) alüminyum hidroksit üretimi için kullanılmaktadır. Alüminyum hidroksit deyimi Al(OH)3 kimyasal formülüne dayanmasına rağmen, alümina trihidrat (ATH) veya hidratlanmış alümina, (Al2O3? 3H2O), olarak da kullanılmıştır. Bu üç terim de literatürde geçmektedir. Alüminyum, anortit (CaAl2Si2O8). alunit (KAl3(SO4)2(OH)6) gibi kaynaklardan da üretilebilse bile, yapay olarak tüm alüminalar, alümina hidratlı cevher yani boksitten Bayer Prosesi ile üretilir.
Formül: Al(OH)3
Molar kütle: 78 g/mol
IUPAC numarası: Aluminium hydroxide
Erime noktası: 300 °C
Sınıflandırma: Aluminum compounds
İçinde çözündüğü madde: Hidroklorik Asit, Sülfürik asit, Alkali
Özellikleri:
• Laboratuvar kimyasalıdır.
• Deneylerde kullanılır.
• Kimyasal Formülü: Al(OH)3 . XH2O
• CAS No: 21645-51-2
• Yoğunluk: 2.42
• Saflık: %99.9