Alüminyum Tozu eşsiz özellikleri ile çok çeşitli sektörlerde yüzlerce farklı ihtiyacı karşılamak için kullanılmaktadır.
Özellikler
Ana kullanım alanlarından bazıları
Metalik Pigment olarak; kaplama, boya, mürekkep ve tekstil sektöründe dekoratif amaçlı parlak gümüş rengi için kullanılmaktadır.
Kimyasal olarak; Alüminyum Tozu kontrollü reaksiyon değerleri için poliofelin, sentetik alkol ve alüminyum-bazlı kimyasalların kimyasal üretiminde tercih edilmektedir, ve plastik ve kozmetik sektöründe kullanılmaktadır.
Roket Yakıtı olarak.
Fotovoltaik kalın film pastası olarak; güneş pillerinin üretiminde elektrik iletkeni olarak kullanılmaktadır.
Metallurji sektöründe redüktör (indirgen madde), ısı kaynağı ve alaşımlama katkısı olarak kullanılmaktadır. Alüminyum Tozunun ekzotermik özelliğinden dolayı alüminatermik uygulamalarda ve ekzotermik kaynaklarda sıklıkla kullanılmaktadır.
Refrakter olarak çelik endüstrisinde,
Yapışkan, Dolgu Macunu ve Kaplama olarak uzay ve askeri uygulamalarda kullanılmaktadır.
Patlayıcı olarak maden, havai-fişek ve askeri savunma sektöründe kullanılmaktadır.
Toz Metallurjisinde çeşitli parçaların üretiminde kullanılmaktadır.
Çinko oksit, oksitlenmiş metalik çinkodan üretilmektedir.
Kimyasal formül ZnO, 1 çinko atomu ve 1 oksijen atomu iyonik bağ ile bir araya getirilmiştir. Çinko oksit doğada mineral zirkit olarak meydana gelir, ama oldukça nadir ve ticari olarak kullanılamaz.
Nano çinko oksit, UV özelliğinden dolayı kozmetik başta olmak üzere diğer arge çalışmaları ve endüstriyel ürünlerde dolgu ve yarı mamül olarak tercih edilmektedir. Nanoteknoloji, nano çinko üretimini 1 nm ile 200 mikron aralıklarında istenilen oranda üretmektedir.
Antibakteriyel boyaların bakteri büyümesini 10 yıl süreyle engellediği bağımsız laboratuvarlarda kanıtlanmıştır. Bununla beraber katkılı ürünlerin siyah küf ve mantara karşı da sürekli koruma sağladığı görülmüştür.
Birçok durumda uzun süreli bir antimikrobiyal etki sağlamak için katkıyı boyaya direk olarak karıştırmak dahi yeterli olmaktadır. Benzer şekilde çoğu kaplamalar için de çözümler mevcuttur.
Hastane, okul, koğuş ve benzeri gibi toplu kullanım alanı olan yerlerde duvar yüzeyleri antimikrobiyal malzeme kaplanarak sağlıklı bir ortam oluşturulabilir. Nemli ortamlardaki duvar yüzeyleri antimikrobiyal malzeme kaplı boyayla boyanarak küf ve mantar oluşumu önlenebilir.
Adını son yıllarda sıkça duyduğumuz bor; nükleer uygulamalar, elektronik ve iletişim sektörü, tarım, cam sanayi, enerji, nanoteknoloji ve otomotiv sektörü gibi pek çok alanda kullanılıyor. Özellikle dünyada giderek artan enerji ihtiyacı, verimli bir hammadde olan borun elde edilmesi konusunda yapılan çalışmaların önemini daha da arttırıyor. Bu ay sizlere projeleri hakkında bilgi vereceğimiz Pavezyum Kimya adlı şirket de dünyanın önemli bor yataklarına sahip olan ülkemizde borla ilgili araştırma ve üretim çalışmaları gerçekleştiriyor.
Koç Üniversitesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Somer ve öğrencileri tarafından başlatılan araştırma çalışmaları sonucunda, Türkiye’de bor ürünlerinin ticari üretimini yapabilecek bir şirket kurulması fikri ortaya çıkmış. Bunun üzerine 2008 yılında İstanbul’da kurulan şirket pek çok araştırma projesi ile işe koyulmuş. Bunlardan biri de 1507 kodlu TÜBİTAK KOBİ Ar-Ge Başlangıç Destek Programı kapsamında gerçekleştirdikleri “Elementel Amorf Bor Üretim Teknolojisinin Geliştirilmesi” başlıklı proje olmuş. Peki, nedir elementel bor?
Bor, periyodik tabloda 3A grubunda yer alan ve B harfiyle simgelenen bir yarı metal. Yerkabuğunda en yaygın bulunan 51. element. Toprakta, kayaçlarda ve suda bol miktarda yer alsa da doğada saf halde bulunmuyor. Dolayısıyla Türkiye’deki rezerv de elementel bor olarak değil borun genellikle 1A ve 2A grubu elementleri ve oksijenle yaptığı bileşikleri şeklinde, cevher olarak ortaya çıkıyor. Doğada yaklaşık 230 çeşit bor minerali olduğu biliniyor. Ancak bunların yalnızca birkaçı ticari açıdan önemli. Bor cevherleri da bilinen bu minerallerin başında tinkal, kolemanit ve üleksit geliyor. Bu mineraller çeşitli madencilik yöntemleri kullanılarak elde edildikten sonra bazı fiziksel ve kimyasal işlemlerden geçirilerek çeşitli bor kimyasallarına dönüştürülüyor.
Örenğin tinkal mineralinden boraks pentahidrat, kolemanit mineralinden ise borik asit elde ediliyor. Bor oksit (B2O3) uygun bir metal yoluyla indirgenerek belli oranda oksijeninden arındırılıyor, böylelikle bor içeriği arttırılıyor. Daha sonra asit ve su ile yıkanarak temizleniyor ve kurutma işleminden sonra son ürün olan elementel bor elde ediliyor. Elde edilen ürünün saflığı başlangıçtaki bor oksit/metal oranına bağlı olarak değişiyor. Farklı saflıktaki elementel borlar, farklı amaçlar için kullanılıyor.
Pavezyum Kimya’nın TÜBİTAK’tan aldığı destek sayesinde ürettiği elementel bor yaygın olarak askeri uygulamalarda, otomobil hava yastıklarında ve süperiletken magnezyum diborürün (MgB2) elde edilmesinde kullanılıyor. Bunlar arasında teknolojik ve ticari olarak en değerli uygulama alanı süperiletken teknolojisi.
Süperiletkenlik, bazi maddelerin çok düşük sıcaklıklarda elektriği hiçbir dirençle karşılaşmadan iletebilmesi olarak tanımlanıyor. Böylelikle enerji kaybı gerçekleşmiyor. Bu alanda adı sıkça duyulan madde ise 2001 yılında süperiletkenliği keşfedilen magnezyum diborür (MgB2). Yeni nesil bu süperiletkenin üretimi diğer süperiletken maddelere göre çok daha kolay ve ucuz. Bir diğer önemli özelliği de ucuz ve çevre dostu hidrojen ile soğutulabilmesi.
Şirket 2009 yılında bitirdiği TEYDEB projesinin ardından süperiletken magnezyum diborür (MgB2) üretiminde çok önemli yer alan bir başka elementel bor türü olan amorf nano bor üretmiş. Daha önce amorf nano bor üretimi için kullanılan hammadde olan pentaboran (B5H9), II. Dünya Savaşı ve sonrasındaki Soğuk Savaş döneminde ABD’deki ve Rusya’daki askeri uygulama araştırmaları sırasında geliştirilmiş. Ancak istenilen sonuçlar elde edilemediği için bu projelerden vazgeçilmiş. Elde kalan pentaboran özel bir yöntemle amorf nano bora dönüştürülerek kimyasal ürün satan firmalara satılmış. Ancak sınırlı miktarda olan bu ürün 90’lı yıllarda tükenmiş ve ”süper bor” adıyla efsane olmuş Pavezyum Kimya 2012 yılından itibaren amorf nano bor üretimi gerçekleştiriyor
Günümüzde kendi geliştirdiği üretim sistemleri sayesinde yedi adet ticari bor ürünü üretiyor: %86 saflıkta yarı amorf elementel bor %90 saflıkta amorf elementel bor, %95 saflıkta yari amorf elementel bor, %98,5 üzeri saflıkta elementel amorf nano bor, karbon katkılı elementel amorf nano bor, süperiletken magnezyum diborür (MgB2) ve askeri uygulamalar için kullanılan magnezyum kaplı elementel bor.
Söz konusu ürünlerin Türkiye’deki tek üreticsi olan şirket ürün geliştirme ve araştırma çalışmaları için TEYDEB ve diğer proje veren kuruluşlardan aklaşık 2 milyon TL’lik destek almış. TEYDEB proje sayesinde elde edilen tecrübeler ışığında üretim sistemleri çok daha verimli ve güvenli hale getirilmiş.
2011 yılından bu yana İstanbul Tuzla’daki tesisin de üretim ve Ar-Ge çalışmalarına devam eden şirket ilk 5 ton üretim kapasitesine sahip üretim sistemi le tüm ürünlerini yurtiçi ve yurtdışı pazarlarda satıyor. Ürünlerin fiyatları satış miktarlarına bağlı olmakla birlikte yarı amorf bor ürünleri için yaklaşık 700 kg, amorf nano bor için ise yaklaşık 5000 $/kg.
Pavezyum Kimya’nın ürünleri Japonya, Çin, Avustralya başta olmak üzere 10’un üzerinde ülkede araştırma kurumlar, üniversiteler ve süperiletken MgB2 tabanlı tel, mıknatıs ve cihaz üreten firmalar tarafından kullanılıyor.
TÜBİTAK’ın sanayi alanında destek verdiği programlar hakkında daha fazla bilgi almak için http://www.tubitak.gov.tr/tr/destekler/sanayi/ulusal-destekprogramlari internet sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Resim Açıklamaları :
1. Resim : Magnezyum diborürün kristal yapısını görüyorsunuz. Kırmızı küreler magnezyum atomlarını, koyu mor küreler bor atomlarını temsil ediyor. Küreler arasındaki çubuklar ise atomlar arasındaki bağlardır.
2. Resim : Bor hava yastıklarında ateşleyici olarak kullanılıyor. Çarpma anında elementel bor ile potasyum nitrat toz karışımına elektrik sinyali gönderiliyor. Bunun sonucunda katı yakıtı oluşturan karışım yanarak gaz çıkışına neden oluyor. Ortaya çıkan gaz 40 milisaniye içinde hava yastıklarını şişirmeye başlıyor.
Grafit tek başına veya diğer bazı malzemelerle karıştırılıp, şekillendirilerek, sayılamayacak kadar çok geniş alanlarda kullanılmaktadır.
Yağlayıcı olarak, elektrik sanayiinde, dökümcülükte, boyacılıkta, elektronik malzeme yapımında, izole tesislerinde, motorlarda, kurşun kalem yapımında ve daha birçok alanda grafitten yararlanır.
En önemli kullanım alanı ise, çelik sanayii ve elektrometalurji sanayi’dir.
Yağlı Grafit Tozu | 80-85 C |
Yağsız Grafit Tozu | 75-80 C |
Pul Grafit | 95-99 C |
Grafit Tozu | 98-99 C |
Doğal grafit tek başına veya diğer bazı malzemelerle karıştırılıp, şekillendirilerek, sayılamayacak kadar çok geniş alanlarda kullanılmaktadır. Yağlayıcı olarak, elektrik sanayinde, dökümcülükte, boyacılıkta, elektronik malzeme yapımında, izole tesislerinde, motorlarda, kurşun kalem yapımında ve daha birçok alanda grafitten yararlanır. En önemli kullanım alanı ise, çelik sanayi ve elektro metalurji sanayi’dir.
Grafitin kullanım alanına göre, genellikle şekli belirtilmez. Ancak, pota gibi şekillendirilmiş refrakterlerin yapımında, daha üstün özellikleri nedeniyle, pul şeklindeki grafit türü, diğer metalurji uygulamalarında ise daha ucuz olmasından dolayı, amorf grafit tercih edilmektedir.
GENİŞLETİLEBİLİR GRAFİT
Genişletilebilir grafit, genelde plastiklerde alev geciktirici özellikleri sağlamak amacıyla kullanılır. Ürün yelpazemiz çok çeşitli özelliklerde genişletilebilir grafit içerir.
KARBON DAĞILIMLARI
Esnekliğimiz grafit dağılımları alanında da geçerlidir. Müşterinin bulunduğu yerde dağıtılabilen işlenmiş grafit dağılım ve toz ön karışımları üretiyoruz.
GRAFİT PARÇALARI
Grafit parçalarını müşterimizin ihtiyaçları doğrultusunda, özel olarak arzu edilen geometrik şekillerde üretiyoruz.
GRAPHITE – TOZ GRAFIT KULLANIM ALANLARI:
1. Makine Parçalarında Yağlayıcı Olarak;
Kayganlığı, yumuşaklığı ve makine parçaları üzerinde uzun müddet yapışabilmesi özelliği nedeni ile, makine yataklarında yağlama maddesi olarak kullanılabilir. Bu alan için kullanılabilecek grafitin çok saf olması (en az % 95 grafitleşmiş karbon) ve kuvars gibi sert mineralleri içermemesi gerekir. Bu alan için en uygun grafit türü, şüphesiz pul şeklinde olanıdır. Grafit 0.1 – 1 mikron boyutuna öğütüldükten sonra, yağ, su, alkol veya bunlara benzer taşıyıcı bir sıvı içerisinde kolloid hale getirildikten sonra, makine parçasının istenen yerine iletilir. Taşıyıcı sıvının türüne bağlı olarak, grafit burada kuru veya yaş bir tabaka oluşturur. Kuru tip, fırın zincir ve arabalarında, motor silindirlerinde, deniz araçlarında ve kimyasal tesislerde; yaş tabaka türü ise, yüksek basınç altında, bilyalı yataklarda kullanılır.
2. Ergitme – Pota Endüstrisinde
Grafitin, dünya üretiminin hemen hemen yarısına yakın miktarı, bu alanda kullanılmaktadır. Grafitin ergime derecesi çok yüksek olduğundan (yaklaşık 4.000 oC), ısıya dayanıklıdır. Genleşme sabitesi çok düşük; mekanik yüklenmeye, kimyasal etkilenmeye ve sıcaklık değişimlerine karşı dayanıklılığı çok iyidir. Isıyı çok iyi iletmesi ve dış yüzeylerinin bir sıvının metali kavrayıp – tutmayacağı şekilde kaygan olması gibi nedenler de, özellikle döküm potaları için tercih edilen özellikler arasındadır. Bağlayıcı özellik kazandırmak için, ağırlığının yarısı kadar ateş kili veya kömür katranı; istenen özellikleri kazandırmak ve maliyeti düşürmek amacıyla da kum, ateş tuğlası ve asbest gibi ilaveler yapılır. Karışıma giren maddelerin oranı, kullanılış amacına göre değişir.
Pota için elverişli grafit türü, ince taneli (ortalama tane boyu 0,3 mm.), yoğunluğu fazla, kül ve kükürt içermeyen, yüksek tenörlü (% 85 veya daha fazla) grafitleşmiş karbon içerendir. Kül içerdiği takdirde, külün ergime derecesinin yüksek olması (Çoğunlukla Sri – Lanka Tipi) istenir.
3. Döküm Sanayinde
% 40 – 60 grafitleşmiş karbon içeren grafit tozlarının, asıl kullanıldığı yerler dökümhanelerdir. Kil ve kumla karıştırmak suretiyle döküm kalıpları yapımında kullanılır. Bentonit veya olivin ile karıştırılıp, öğütülmüş kok kömürü tozu ve petrol koku, bu sanayi dalında grafiti ikame edebilmektedir.
4. Kurşun Kalem Ucu Yapımında
Kurşun kalem ucu, işlenmiş kaolen, bentonit ve grafit karışımından yapılır. Bu kullanıma en uygun grafit türü, ince taneli ve kompakt olanıdır. Yumuşaklığı nedeniyle, daha çok doğal grafit tercih edilir. Saflığının yüksekliği oranında, bu alandaki kıymeti artar. Düşük kaliteli kalem uçları için amorf grafit kullanılır. Her iki durumda da arzu edilen grafit türü, aşındırıcı madde (kuvars gibi) içermeyen ve % 96 oranında grafitleşmiş karbona sahip olandır.
5. Motor ve Jeneratör Fırçaları İmalinde
Bu malzemeler, yüksek sıcaklıktaki amorf veya damar türündeki doğal grafitten yapılır. Bu amaçla uygun grafitin grafitleşmiş karbon miktarı % 85’ten fazla olmalıdır. Grafit fırça yapımında, zift, katran veya reçine ile bağlanmış grafit ve metal tozları (bakır veya gümüş) kullanılır.
6. Grafitin Diğer Kullanım Alanları
Son senelerde kuru pil sanayinde, bol miktarda grafit kullanılmaya başlanmıştır. Bunun için pul türü (levhamsı) ve grafit tozu en uygunu olup, en az % 85 grafitik karbon içermesi gereklidir.
Grafit ayrıca uçak sanayinde, belirli jet motoru parçaları ve uçak parçalarında, büyük ölçüde ağırlık azaltılması için grafit flamanla kuvvetlendirilmiş kompozit malzemeler kullanılır. Bu tür malzemeler aynı zamanda, spor malzemelerinde de kullanılmakta olup, otomobillerde kullanılabilirliği konusunda da araştırmalar yapılmaktadır.
Grafit, atom reaktörlerinde, ilaç üretiminde, metalurji sanayinin çeşitli dallarında çok yönlü olarak kullanılmaktadır. Toz metalurjisinde, grafit, yatak malzemesi yapımında ve çelik imalinde, çeliğe, karbon sağlayıcı olarak iki ayrı amaçla kullanılır. Grafit, toz harman malzemenin sıkıştırılmak suretiyle şekillendirilmesi sırasında yağlayıcı olarak; bu materyalin sinterlenmesi sırasında ise, metal oksitleri indirgeyici olarak görev yapar. Demir – çelik üretiminde kullanılan grafit çok saf olmalıdır. Diğer bazı metallerin üretimindeki gerekli grafitin aynı derecede saf olması o kadar önemli olmayabilir. Grafitin saflığı, tane boyutu, boyut dağılımı ve nem durumu gibi faktörlerin değişimine bağlı olarak; aşınma ve sürtünmesi istenilen düzeyde, kendinden yağlı yataklar imal edilebilir. Bu sahada kullanılan grafitin türü ve saflığı konusunda bir sınırlama yoktur.Aşağıdaki tablo’da grafitin başlıca kullanım alanları verilmiştir.
Aluminyum hidroksit, dünyada en büyük hacimli alev yavaşlatıcısıdır. 200 oC’ye ısıtmayla Al(OH)3, % 66 Alumina ve % 34 suya bozunur.
Bu geri dönüşümlü proses ATH’yi bir yangın geciktirici, yavaşlatıcı yapar.
Aluminyum kimyasallarının üretimi (aluminyum sülfat, poli aluminyum klorür, sodyum aluminat, zeolitler, aluminyum florür); cam üretiminde bir hammadde-sırlar ve karışımlar; katalizör üretiminde hammadde; alevlenme geciktirici; kauçuk ürünler ve halı arkaları gibi plastik benzeri ürünlerde duman bastıran doldurucu olarak kullanılmaktadır.
Kağıt, solvent, su dayanıklı boyalar, UV kurabl kaplamalar, mürekkepler ve yapıştırıcılarda yayıcı ve yapılandırıcı ajan, bir cila ve temizleme ajanı, kalıp yıkama ve ayırma ajanı, onyx ve katı yüzeyler gibi kalıp polimer ürünlerinin bir doldurucusu olarak kullanılır.
Ayrıca absorban, emülsifiye edici, iyon değiştirici, mordan (boyada pekiştirici), asit giderici ve filtre edici ortam olarak da kullanılmaktadır. Diğer kullanımları; seramiklerde, baskı mürekkeplerinde, deterjanlarda, ıslanmaz kumaşlarda, diş macunu veya tozunda ve antiperspirantlardadır.
Alüminyum Klorür Hidroksit[12359-72-7], Al2(OH)5Cl·2H2O empirik formülüyle Polialüminyum Klorür’ün r oranı(OH/Al) 2,5 olan özel bir formudur.
Amerikan FDA standartlarına göre Alüminyum Klorür Hidroksit %23-24 Al2O3 oranına sahip olmalı, yoğunluğu 1,33-1,35 g/cm3 arasında olmalı, düşük seviyede demir (maks.50 ppm), sülfat (maks.0.025 %), metal iyonları (Ca, Mg, Na maks.10 ppm) ve ağır metal (kurşun gibi maks.10 ppm) ihtiva etmelidir. Alüminyum Klorür Hidroksit’in karakteristik özelliği Al13 polimerlerinin, monomerler ve daha küçük polikatyonlarla denge halinde baskınlığıdır (%88). Yüksek yüklü Al+7 13’lerin karşıt Cl– iyonları tarafından sarılması itme kuvvetleri sayesinde ürünü stabil hale getirmekte böylece ürünün içinde alüminyum hidroksit çökelmesi engellenmektedir.
Bu sayede Alüminyum Klorür Hidroksit uygun depolama koşullarında uzun yıllar çökelek oluşturmadan ve yapısı bozulmadan saklanabilmektedir.
Ürünün Genel Özellikleri
· Güçlü Flok yapısına sahiptir.
· Hızlı Flok oluşumu sağlar.
· Düşük hamsu sıcaklıklarında kolayca reaksiyona girer.
· Çözelti hazırlamadan direkt dozlanır.
· Diğer inorganik koagülantlara göre düşük kimyasal çamur oluşumu sağlar.
· Yüksek KOI giderimi sağlar.
· Yüksek ağır metal giderimi sağlar.
· Yüksek bulanıklık giderimi sağlar.
· Dozlandığı suda bakiye alüminyum (Al+3) bırakmaz.
· Diğer koagülantlara göre düşük dozlarda kullanılır.
· Çamur susuzlaştırmada kullanılır.
· Deodorantlarda antiperspirant ajanı olarak kullanılır.
· Ürünün Teknik Özellikleri
· Görünüm: Berrak Sıvı
· Aktif Madde: %23,5 Al2O3
· Yoğunluk: 1,350 ± 0,2 g/cm3
· pH (%5 Çöz): 3,5-5,5
· Viskozite: 15 cps
Gliserin, diğer adı “gliserol” de olan sıvı halde bulunan polar organik bir trihidroksi alkoldür. Hafifçe tatlı, zehirleyici olmayan bir sıvıdır. Su ve alkol ile karışır; asetonda çözünür.
Görünümü : Renksiz, kokusuz hafif tatlı yoğun bir sıvıdır.
Kimyasal Adı : E422, 1,2,3-propanetriol, gliserol
Kimyasal Formülü : C3H8O3
Ambalaj Şekli : 250 kg. lık fıçılarda
Tanımı ve Kullanım Alanları :
Gliserin, daha resmen gliserol olarak bilinen bir organik bileşiktir. Ortak kaynakları hayvansal yağ ve bitkisel yağtır. Gliserin oda sıcaklığında berrak, kokusuz bir sıvıdır ve tatlı bir tada sahiptir. Sabunlarda yaygın olarak kullanılır ve birçok farmasötik alanında ortak bir içeriktir.
Gliserinin moleküler formülü C3H5 (OH) 3’tür. Her karbon atomunun bir hidrojen atomuna (H +) ve bir hidroksil grubuna (OH-) bağlı olduğu üç karbon atomlu bir zincirden oluşur. Her iki terminal karbon atomunun her birinin ek bir hidrojen atomu vardır, böylece üç karbon atomunun da toplam dört bağ oluşur. Karbonun değeri dörttür, yani dört bağ oluşturmaya eğilimi vardır.
Kullanım Alanları
Amonyak, formülü NH³ olan; azot atomu ve hidrojen atomundan oluşan renksiz, keskin ve hoş olmayan kokuya sahip bir gaz bileşiğidir. OH? iyonu içermediği halde suda zayıf baz özelliği gösterir.
Görünümü : Sıvı kendine has kokusu.
Kimyasal Adı : AmmoniaAqueous; AquaAmmonia; Ammonia TS
Kimyasal Formülü : NH3
Ambalaj Şekli : 57 Kg Bidonlarda,20 Ton Dökme, 900 Kg IBC lerde
Tanımı ve Kullanım Alanı :
Azot atomu ve hidrojen atomundan oluşan renksiz ve keskin ve hoş olmayan kokuya sahip bir gazbileşiğidir.OH- iyonu içermediği halde zayıf baz özelliği gösterir.
Amonyak, kovalent bağlı (ametal + ametal) bir bileşiktir. Molekülleri polar olduğundan su içinde yüksek oranda çözünür. Amonyak molekülleri kendi aralarında olduğu gibi su molekülleri ile de zayıf hidrojen bağı oluşturur. Bu nedenle suda çok çözünür.
Bağ yapmamış bir çift elektronu olduğundan molekül şekli üçgen piramittir, bu yüzden polar bir moleküldür.Gazlaşma gizli ısısı çok yüksektir, bu nedenle sanayi tesislerinde soğutucu madde olarak da kullanılır.Oda koşullarında doymuş amonyak çözeltisi %34’lük olup, yoğunluğu 0,88 g/ml’dir.
Kullanım alanları
Alüminyum sülfat toz ve suda çözünür bir maddedir. Kimyasal formülü Al2 (SO4) 3 olan yer kabuğunda bol miktarda (%7,5-8,1) bulunmasına rağmen çok nadir bulunup ve bu nedenle bir zamanlar altından bile daha kıymetli görülmüştür. Alüminyumun ticari olarak üretiminin tarihi 100 yıldan biraz fazladır.
Alüminyum ilk keşfedildiği yıllarda cevherinden ayrıştırılması çok zor olan bir metaldir. Alüminyum rafine edilmesi en zor metallerden biridir. Bunun nedeni, çok hızlı oksitlenmesi, oluşan bu oksit tabakasının çok kararlı oluşu ve demirdeki pasın aksine yüzeyden sıyrılmayışıdır.
Alüminyum sülfat;(Al2SO4) formülü ile gösterilip, demir sülfat ile birlikte en çok kullanılan iki koagülanttan biridir. Yüksek verimli bir arıtma kimyasalıdır.Kuru halde korozif özelliği yoktur. Çözelti halindeyken korozif özellik gösterir.
Genellikle % 6 lık çözelti halinde kullanılır. Korozif özelliğinden dolayı plastik, cam elyaf ya da paslanmaz çelik içerisinde bulundurulmalıdır.Korozif bir durumu olduğundan, kullanım ve depolama esnasında plastik veya paslanmaz çelik tanklar kullanılmalıdır.
Görünümü : Beyaz Kristal Yapıda Katı Formda
Kimyasal Adı : Aliminium Sulphate, Aliminium sulfate, Cake Alum, Filter Alum,
Kimyasal Formülü : Al2(SO4)3
Ambalaj Şekli : 25 Kg Çuvallarda
Tanımı ve Kullanım Alanı :
Suda kolay çözünür, alkolde çözünmez. Su arıtımında kullanılan en yaygın pıhtılaştırıcı (koagülant) olması sebebi ile 1 tonluk big-bag’lerde granülür ve toz halde satılabilinmektedir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği yönetmelikleri uyarında standart alüminyum sülfat ambalajı 25 kg’lıktır.
Satışını yaptığımız alüminyum sülfat Tip-1 normunda ve yüzde 16-17 saflık mertebesindedir.Kuru halde korozif aktivite göstermeyen alüminyum sülfat su ile solüsyonunda korozif olmaktadır. Korozif özelliğinden dolayı plastik ya da paslanmaz çelik tanklarda stoklanmalıdır.
Metal yağ almalarında ve deterjan malzemelerinde ağır soda kullanılmaktadır.
Karbonik asidin sodyum tuzudur. E500
Tanımı ve Kullanım Alanları :
20 °C deki suda 30gr/100 ml çözünür. Havuz suyunun pH değerinin yükseltir ve içindeki yüksek orandaki alkali maddeler sebebiyle havuzdaki asidik bileşenleri nötralize eder. Tüm alkali metal tuzlarının sanayi açısından kuşkusuz en önemlisidir. Bu bileşik belirli deniz bitkilerinde ve bazı kayalarda mineral halinde bulunur. Yatakları Afrika ve Asya’dadır. Günümüzde sodyum karbonat üretimi için kullanılan Solvay metodunda doymuş sodyum klorür çözeltisi, önce amonyakla daha sonra da karbondioksitle işlem görür ve bu yolla üretilen sodyum karbonata Solvay sodası denir.
Kullanım Alanları
Çamaşır ve özellikle tüllerin beyazlatılmasında kullanılır. Sodyum karbonat sularda sertlik yapan iyonları karbonat halinde çöktürüp ortamdan uzaklaştırır. Bu şekilde çamaşır makinelerinde yumuşatıcı olarak kullanılır.
Cam üretiminde kullanılan en önemli kimyasaldır. Kumla soda birleştirilerek çok yüksek ısıya yükseltilir ve aniden soğutulur. Bu şekilde cam üretilir.
Tekstil sektöründe reaktif boya kullanıldığında sodyum karbonat boya ve lif arasındaki bağı oluşturmak için kullanılır.
Gıda katkısı olarak asit düzenleyici, anti-caking ajanı ve stabilizatör olarak görev yapar. Şerbet tozu üretiminde kullanılır.
Tuğla yapımında ıslatma ajanı olarak görev yapar, bu şekilde kil extrude edilirken daha az suya ihtiyaç olur.
Diş macunlarında köpük ajanı olarak kullanılır. Sürtünme yaratır ve ağız pH ını yükseltir.
Pirinç, bakıra çinko katılarak elde edilen sarı renkteki alaşımların genel ismi. Pirinçte bulunabilen diğer bazı elementler, kalay, kurşun, nikel, mangan, demir, alüminyum,arsenik, antimon ve fosfordur. Mangan ihtiva eden bazı pirinçlere tunç da denilmektedir. Aslında tunç (veya bronz) bakır-kalay alaşımıdır.
NOT: Pirinç tozları piyasada sarı tozu ve pirinç tozu olarak bulunmaktadır. Sarı tozu öğütme yöntemi ile elde edilmekte ve saflık ve içeriğinde ki çinko bakır alaşımına dikkat edilmelidir. Çünkü hurdadan üretilmektedir.
Teknik çalışmalar için Metalik Pirinç Tozu Kullanılmalıdır.
Pirinç Tozunun belli başlı kullanım alanları;
– Endüstriyel ; otomotiv endüstrisinde parça üretiminde, Toz Metallurjisi, MIM, Yüzey kaplamaları, Elmas Kesici sektörü, Metalik dolgular
– Sürtünme Malzemeleri
– Dekoratif amaçlı; baskı mürekkeplerinde ve kaplamalarda
– Mimari amaçlı; reçine veya boyaların içine eklenerek farklı objelerin yüzeylerine uygulanmasında objeyi masif metal görüntüsüne getirmek için
– Hobi uygulamalarında
Saf haliyle , renksiz bir sıvıdır , sudan biraz daha yapışkandır. Hidrojen peroksit ; basit peroksittir. Bir ositleyici , ağartma maddesi ve dezenfektan olarak kullanılır. Konsantre hidrojen peroksit , bir reaktif oksijen türüdür ve rokette itici olarak kullanılır. Kimyasına kararsız peroksit bağının doğası hakimdir.
Kimyasal Adı: Hidrojen Peroksit
Formül: H2O2
Yoğunluk: (25°C)1.19 (%50 lik)
Kaynama Noktası: 150.2 C
Erime Noktası: -0,43 C
Molar Kütle: 34,02 g/mol
CAS No: 7722-84-1
PAKETLER
· 5 KG
· 25 KG
· 65 KG
· IBC
Kullanım Alanları: Atık Su Arıtma , Gıda , İlaç , Kağıt , Kozmetik , Maden , Tekstil , Temizlik ürünleri gibi bir çok sektörde kullanılmaktadır.
Hidrojen Peroksitin çeşitli sektörlerdeki kullanım şekilleri ve detaylı bilgi ;
Dünyadaki hidrojen peroksit üretiminin yaklaşık% 60’ı kağıt hamuru ve kağıt beyazlatma için kullanılır. İkinci büyük endüstriyel uygulama, çamaşır deterjanlarında hafif ağartıcı olarak kullanılan sodyum perkarbonat ve sodyum perboratın imalatıdır.
Dibenzoil peroksitin yüksek hacimli bir örnek olduğu çeşitli organik peroksitlerin üretiminde kullanılır. Polimerizasyonlarda, un ağartıcı ajan olarak ve akne tedavisinde kullanılır. Perasetik asit ve meta-kloroperoksibenzoik asit gibi peroksi asitler de tipik olarak hidrojen peroksit kullanılarak üretilmektedir.
Hidrojen peroksit, organik safsızlıkları gidermek için belirli atık su arıtma proseslerinde kullanılır. Bu, son derece reaktif hidroksil radikalleri (· OH) oluşturmak için onu kullanan Fenton reaksiyonu gibi ileri oksidasyon işlemleri ile başarılır. Bunlar aromatik veya halojenli bileşikler gibi organik kirleticilerin yok edilmesi normal olarak zordur. Atıkta bulunan kükürt esaslı bileşiklerini de oksitleyebilir; Genelde kokularını düşürdüğü için yararlıdır.
Hidrojen peroksit cerrahi aletler dahil çeşitli yüzeylerin sterilizasyonu için kullanılabilir ve oda sterilizasyonu için buhar (VHP) olarak kullanılabilir. H2O2, virüslere, bakterilere, mayalara ve bakteri sporlarına karşı geniş spektrumlu etkinliği gösterir. Genel olarak, Gram-pozitifliğe karşı Gram-negatif bakterilere göre daha fazla aktivite görülür; Bununla birlikte, bu organizmalarda katalaz veya diğer peroksidazların varlığı, düşük konsantrasyonlarda toleransı artırabilmektedir. Spor asidi aktivitesi için daha yüksek H2O2 konsantrasyonları (% 10 ila% 30) ve daha uzun temas süreleri gereklidir.
Hidrojen peroksit, oksijen ve su oluşturmak üzere parçalanır ve genellikle ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından antimikrobiyal bir madde olarak güvenli olarak kabul edildiğinden, klor bazlı ağartıcılara çevre açısından güvenli bir alternatif olarak görülür.
Tarihsel olarak hidrojen peroksit, kısmen düşük maliyet ve diğer antiseptiklere kıyasla hızlı temin edilebilirlik nedeniyle yaraları dezenfekte etmek için kullanıldı. Artık iyileşmeyi yavaşlattığı ve yara izine yol açtığı düşünülüyor, çünkü yeni oluşan cilt hücrelerini yok ediyor. Sadece çok düşük bir H2O2 konsantrasyonu iyileşmeye neden olabilir ve tekrar tekrar uygulanmazsa. Cerrahi kullanım, gaz embolisi oluşumuna neden olabilir. Buna rağmen, birçok gelişmekte olan ülkede yara tedavisi için hala kullanılmaktadır. Temas üzerine deriyle emilir ve cildin geçici bir beyazlaması olarak görülen lokal bir kılcal emboli oluşturur.
İnsan saçı ağartmak için amonyum hidroksit ile karıştırılmış seyreltilmiş H2O2 (% 1.9 ila% 12 arasında) kullanılır. Kimyasalın ağartıcı özelliği, adını “peroksit sarışın” ifadesine borçludur. Hidrojen peroksit aynı zamanda diş beyazlatma için kullanılır ve ev yapımı bir diş macunu yapmak için fırında gazlı içecek ve tuz ile karıştırılabilir. Hidrojen peroksit akne tedavisinde kullanılabilir , ancak benzol peroksit daha yaygın bir tedavi yöntemidir.
NANOTEKNOLOJİ ile sahip olduğunuz çeşitli zenginlikler sayesinde birçok problemin üstesinden kolayca gelebilirsiniz. Bütün katkı maddelerinin nasıl kombine edilmesi gerektiğini bilen NANOTEKNOLOJİ teknolojiyi bir tek amaç çerçevesinde kullanmaktadır: Sizleri korumak! Bu sayede kullanmış olduğumuz bütün ürünlerde en yüksek derecede antimikrobiyal güç ve de performans elde ediyoruz.
Sizlere en iyi katkı maddelerini sunacağımızdan emin olabilirsiniz. Polimerler, kaplamalar, plastikler, tekstil ürünleri, seramikler, kumaşlar, kağıtlar ve kartonlar ve bunun gibi daha birçok malzeme türleri için en etkili çözüm önerileri NANOTEKNOLOJİ’da.
Gümüş Yapılı Antimikrobiyal Katkılar
Gümüş bileşenlerden oluşan antimikrobiyal ürünler mikroplar karşısında güçlü koruma sağlar ve yüksek etki gösterir. Bu konuda herhangi bir şüphe taşımanıza asla ama asla gerek yok! Sapasağlam fiziksel özellikler ve yüksek etki bırakma gücü ile beraber kaplamalar, boyalar, tekstiller, polimerler ve diğer malzeme türleri üzerinde kullanmak için biçilmiş kaftandır adeta.
Çinko Yapılı Antimikrobiyal Katkılar
Antimikrobiyal ve antifugal maddeler arasında en tanınmış olanları şüphesiz ki çinko bileşenlere sahiptir. Aynı zamanda bu tür bileşenlere sahip antimikrobiyal katkı maddeleri kepeğe karşı koruma sağlayan şampuanlarda gönül rahatlığı ile kullanılmaktadır.
Bakır Yapılı Antimikrobiyal Katkılar
Bakır tuzları Eski Mısırlılardan beri insanlığın kullanmış olduğu bir alt substrat olarak kullanılagelmiştir. Çok sık bir şekilde dezenfektan ürünlerinin içinde kullanılan bu ürün koruyucu bir yapıya sahiptir. Hijyenik uygulamalarda çok rahat bir şekilde tercih edilebilir. Boyalar ve kaplamalarda çok rahat bir şekilde tercih edilebilir.
Organik Yapılı Antimikrobiyal Katkılar
NANOTEKNOLOJİ olarak tasarladığımız organik ürünler şunlardır:
Fenolik Biyositler
Maliyet bakımından en ekonomik biyosit olarak adlandırılır ve profesyonel kategori başta olmak üzere endüstriyel uygulamalarda koruyucu madde olarak kullanılır ve sıkça başvurulur.
Dörtlü Amonyum Bileşikleri (QAC yahut QUAT)
Bu antimikrobiyal katkı maddesi hem kullanım alanı hem de sağladığı fayda bakımından birçok farklı kategoride adından sıkça söz ettirmektedir.
Fungusitler ya da Tiabendazoller
Birçok küf türünde, yüzeylerde ve e mantar türlerinde ve bunların yarattığı tahribatlarda kullanılır. Uzun süre dayanan bir koruma içib başvurulması gereken ilk bileşendir.
Gazbeton Nedir?
Binalara çok yönlü katkılar sağlayan, modern dünyanın duvar örgü malzemesi olarak ilk tercihi konumunda olan gazbeton; hafif yapı malzemesidir.
· Gözenekli hafif bir yapı malzemesidir.
· Hacim olarak %70-80 gözeneklerden oluşur.
· Yoğunluğu düşük, masif bir malzemedir.
· Isı iletkenliği en düşük kagir duvar malzemesidir.
Neden Gazbeton?
Yüksek performansı sayesinde tüm dünyada yaygın olarak kullanılan gazbeton, Amerika’dan Japonya’ya kadar birçok ülkede üretilir. Dünyanın en prestijli şehirlerinin gözde yapılarında kullanılan gazbeton, yüksek ısı yalıtımı özellikleri ile yapının yangın ve deprem güvenliğini arttırması nedeniyle pazarın önemli bir ihtiyacını karşılar.
Projelere Değer Katan Yapı Malzemesi
Üstün özellikleri ile gazbeton, her tip konutta, sosyal ve turistik tesislerde, ticaret ve sanayi yapılarında sağladığı ekonomi, kalite, konfor ve hız nedeniyle güvenle kullanılır.
Yalıtım Gazbetonla Sağlanır
Binalarda meydana gelen ısı kayıplarının büyük kısmı dış duvarlarda oluşur. Bina dış duvarlarında ısı yalıtımı sağlamanın pratik ve ekonomik çözümü gazbeton kullanmaktır. Tuğla, taş, briket gibi malzemelerle yapılmış duvarlar, ilave maddeler ve ek masraflarla gazbetonun tek başına sağladığı üstün yalıtım gücüne ancak ulaşabilirler.
Gazbeton Hiç Yanmaz
Binaların yangından korunması hakkındaki yönetmeliğe göre, 1200°C’ye kadar ısıya dayanıklı “A1 sınıfı hiç yanmaz” malzeme sınıfındaki gazbeton, yangına 240 dakikadan fazla karşı koyabilmesiyle, yangına karşı emniyetli binalar inşa edilmesinde, “yangın duvarı” ve “yangın güvenlik holü” çözümlerinde vazgeçilmez bir seçenektir.
Antimikrobiyal ürünlerin insanlara sağladığı sayısız faydalar arasında sizlere bazılarını zikredeceğiz bu yazımızda. Başlıyoruz!
NANOTEKNOLOJİ aracılığıyla sahip olduğunuz Antimikrobiyal ürünler sayesinde bakterilerin %99 oranında azaldığına şahit olabilirsiniz. VRE, CRE ve MRSA gibi çok güçlü bakterilerin bile azaldığına kendi gözleriniz ile şahit olabilirsiniz.
NANOTEKNOLOJİ Antimikrobiyal ürünleri kendisini küflere karşı kanıtlamış maddelerdir. Bu sayede küfler ve dayanılmaz kokuları ile nasıl başa çıkacağınızı düşünmenize gerek kalmayacak artık!
Sahip olduğumuz Antimikrobiyal ürünler H1N1 gibi dayanıklı virüslere karşı çok etkilidir. Bunları devre dışı bıraktıkları laboratuvar ortamında yapılan testlerle kanıtlanmıştır.
Aynı zamanda ürünleriniz daha uzun süre taze kalır ve kötü kokulardan da sonsuza dek uzaklaşır. Bununla beraber yüzeylere mikrobik yerleşmeleri engellediği için de hijyenik ortamlara merhaba demenizi sağlar NANOTEKNOLOJİ Antimikrobiyal ürünleri.
Aklınıza gelen bütün ortamlara güvenle ve gözünüz kapalı bir şekilde kullanabilirsiniz. Gözünüz arkada kalmasın.